Fatih Sultan Mehmet Yağlı Güreş turnuvalarını 1453'ten hemen sonra ve hükümdarlığı sırasında, Trakya'da Tekirdağ yakınlarındaki Kırkpinar'da düzenlenmiş olan ilk yarışmalardan yüz yıl sonra taşıdı Istanbul'a. Bu geleneksel yer, bu spor vesilesiyle her yıl yazın başlangıçinda onbinlerce seyirci topluyor.
Çıplak ellerle yapılan ve antik Yunan'dan günümüze miras olarak gelen bu geleneksel spor turnuvası, Sadabad'taki eski mesire yerinde yani bugünkü Kagithane'de düzenleniyor.
Kağıthane'de bir güreşçi
Osmanli Imparatorlugu döneminde sürekli olarak yapılmış olsalar bile, Yağli güreş yarışmaları Türkiye Cumhuriyeti'in kurulusundan beri devresel yani epizodik olarak düzenleniyorlar.
1993 yılından beri Kağıthane belediyesi tekrar düzenli bir şekilde şenlik yapmaya başladı, düzenlenen 2011 yılın en son buluşması pazar günü gerçekleşti.
Bunlar her yıl temmuz ayında olan Kırkpınar buluşmasından önce en son provalar. Aynı zamanda bu şenlik ülkenin ikinci en büyük organizasyonudur.
Türkiye’de çok güreş klübleri var, özelikle Trakya’da ve Karadeniz’de. Hepsi bir milliyet Federasyon’a bağlı.
Saat 10’dan itibaren, Edirne’den, Samsun’dan, Amasya’dan, Kastamonu’dan ve Antalya’dan da gelen 200 den fazla sportifler yağlı çimenlikte çarpışıyorlar.
Gelenekte olduğu gibi, buluşma dua ile başlamıştır.
Güreşçiler, kalın inek derisinden yapılmış sadece bir don giyinmiş olup, kalın bir tabaka halinde saf zeytin yağ ile yağlanırlar.
200 litre zeytin yağ kulanıldı
7 - 40 yaş arasındaki katılımcıların sınıflandırılması dokuz ayrı kategori’den oluşuyor. Güreşçilere, kökeni Farsça’dan gelen ve kahraman anlamına gelen, en iyileri için Pehlivan ve en yüce unvan Baş Pehlivan’a sahip olurlar.
Minikler
16 başpehlivanlar Kağıthane'de
Vücutlarını yağ ile tamamen kapladıktan ve donlarını ip yardımı ile bağladıktan sonra, günün kralları, güç ve cesaret anlamına gelen, özel el hareketleri ile ziyaretçiler selamlar’lar.
Selamlar
Rakiplerinin adlarınıbelirlemek için, sonra’da ellerini şeffaf bir kabın içine sokup çekiliş yapılır.
Daha sonra etkileyici bir göğüs göğüs'e başlıyorlar. Amaç rakibini sırt üstü yere yatırarak devirmek. Güreşçilerin kalitesi kolayca algılanabiliyor yeni bir seyirci tarafından. Her ne kadar genç sporcular zayıf hatta narin bir beden sergileseler bile, dürüştçe yarışıyorlar, fakat kademeler yükseldikçe fizikler o kadar değişiyor.
Kaslar belirginleşiyor ve hebetli yapılı atletler, bazen mimari, sahneye çıkıyor ve bu ınanılmaz develerin bazıları, ortamala yüz kilo civarında, büyük aktörlere layık tutum sergiliyor. Tribünlerde ve cimlerde heyecen yükseliyor.
Yağlı güreşçiler Kağıthane'de
Seçilme yere yatırma, veya alınan puana göre, en fazla 3, yapılıyor. Dövüşün süresi rakiplerin dayanıklılığına göre değişiyor, fakat zorunlu bir süre yok güreşte.
Yağlı görüş muhteşem bir gösteri, çok değişken bir tempoda. Yarışmacılar bazen uzun anlar birbirine sarılı kalıyor, ya ayakta, diz üstü veya hatta uzanmış olarak. Eğer biri bir dayanık noktası bulursa diğerini kendi etrafinda hızlı döndürmek için, akış hızı hemen değişiyor ve bedenler nerdeyse uçuyor.
Arasıra bir burnundan kan akıyor yada bir kramp oluyor....
Davulcular ve diğer müzisyenler özel hava çalarlar ve güreşçiler'e güç getirmeyi çalışır.
Tüm katılımcılara bu karşılaşmayı andıran bir plaket veriliyor. Her kategorideki galiplere madalya veriliyor ve büyük galibe bir kupa.
Plakalı tespih güreşçiler için
Genç bir kazancı
Bu galip, bu durumda Samsunlu Şaban Yılmaz, aynı zamanda 6000 tl kazandı (yani yaklaşık 2600 €). Ikinci, Şükrü Kazan, 5000 tl kazandı ( yani yaklaşık 2170 €) ve üçüncü berabere kalan, Ordu’dan Recep Kara ve Antalya’dan Osman Aynur, her biri 1000 tl kazandı (yaklaşık 435 €).
Dört finalistler
Baş pehlivan Şaban Yılmaz birinci oldu
Kağıthane organizatörlerinin amacı bir dahaki sefere Istanbul’a Yunanistan’dan güreşçi getirmek. Bunlarin özelliği, sürdükleri yağın üzerine pudra serpmeleri.
Kağıthane güreş festivalinin Unesco’nun Maddi olmayan kültürel mirasına eklenmesi düşünebilir, 16 kasım 2010’da Kırkpınar için olduğu gibi.
Burası tıklayın fotoğraf galerisini görmek için ; Jean-Marc Arakelian katılımla 2000 çekilen resimlerden bir seleksyondur.
Ayrıca, iki video burası ve burası da tıklayırsonanız görebilirsiniz.