Overblog
Suivre ce blog Administration + Créer mon blog
16 janvier 2022 7 16 /01 /janvier /2022 02:37

 

Bu metni 10 Ocak 2022 tarihinde Sat 7 sitesinde yayınlandı.

 

Fransızca versiyonu okumak için, buraya tıklayın.

 

İtalya'dan 8 Mart 1995 tarihinde, 1910 yılında inşaa edilen Aziz Pavlus Kilisesi’nde yaşamak için Konya’ya gelen Rahibeler Isabella ve Serena 27 yıl boyunca hizmet verdikten sonra Türkiye’den ayrılıyor. 

Soldan sağa Rahibeler Serena ve Isabella, İzmir Polikarp Kilisesi’nde

 

Topluluklarının ismi olan Dirilmiş İsa Kardeşliği - Fraternità Gesù Risorto - 15 Ağustos 1977’de İtalya Trento Bölgesi’nde San Lorenzo Dorsino adında küçük bir köyde Trento'daki Episkopos tarafından takdis edilerek kuruldu. "Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada aralarındayım." (Mt 18,20) İsa'nın Sözü, iki peder Vigilio Covi ve Fiorenzo Soraruf’un yüreklerinde İsa'nın mevcudiyetine somut bir yer sunma arzusunu uyandırmıştı, beraber yaşamak ve ikamet etmek istediler. Cemaatin hikayesi böyle başladı ve Peder Vigilio Covi artık cemaatin Başrahibi’dir.

 

1935 yılına kadar Konya’da Asompsyonistler Augustinus Cemaati’nin Rahipleri vardı. Daha sonra, ayda bir, Ankara’dan Ayin kutlamak için bir rahip gelmeye devam etti. Rahibeler İsabella ve Serena göreve başladıktan sonra, Ankara’dan en azından ayda bir kez bir rahip geliyor. 

 

Konya Aziz Pavlus Kilisesi

 

Neden geldiniz, gelmenizin amacı neydi diye soru sorarken, Rahibe İsabella şu şekilde cevaplıyor: “Özellikle teşekkür etmek için Konya’ya geldik, çünkü bölgemizde Trento’da Hristiyan imanı Azizler Sisinnio, Martirio ve Alessandro aracılığıyla Kapadokya’dan, önce Milano’ya sonra da Trento’ya geldi. Orada Mesih İsa’yı tanıttılar ve 397 yılında öldürüldüler. Bunun için biz onların memleketini seviyorduk. O zaman onların geldikleri yerde onların bize getirdikleri imanı yaşamayı teşekkür etmek için diledik.”

 

Rahibe Serena: “Konya'da yaşamak kolay oldu, çünkü gerçekten her gün görebildik ki İsa bizimle, aramızda bize yardım ediyordu ve yol gösteriyordu. Her günü O’nun ellerinden alabildik. O’na her zaman teşekkür ediyoruz” diyor.

 

“Konya’da Hristiyanlar sadece birkaç kişi, diğerleri farklı inançtan, onların yanında yaşıyoruz. Örneğin komşularımızla güzel ilişkilerimiz var, biz de iyi olmak için çalıştık ve birkaç aile ile tanıştık ve arkadaş olduk. Başlangıçta Türkçe hiç bilmiyorduk, bize insanlar yardımcı oldular. Aynı zamanda, Konya’da Mevlâna yaşadı, çok açık sevgi dolu bir düşüncesi var. Mevlâna’nın 22. Kuşak Torunu Esin Çelebi Bayru ile daima sevgi birliği içindeyiz. Zaman zaman telefonlaşıyoruz, bayramlaşıyoruz. Son Noel Bayramı’nda kilisemize geldi. Üstteki tüm sebeplerden dolayı Konya’dan özlemle ayrılıyoruz. Seve seve biz de artık Konyalı oldukdiye Rahibe İsabella anlatıyor.

 

Soldan sağa Rahibe Serena, Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşak Torunu Esin Çelebi Bayru ve İtalya’dan Dirilmiş İsa Kardeşliği Cemaati'nden gelen Rahibe Lidia

 

Konya'daki Türk cemaatin genel olarak çok az olduğunu ama 27 sene içerisinde çok Iraklı Keldani mültecinin Konya’da kaldığını belirten Rahibeler, şimdilik bu son 7-8 yıldır özellikle öğrenci veya çalışan olarak burada bulunan Afrikalıların yaşadığını söyledi. Birkaç İranlının da burada yaşadığını ama sayıca az olduklarını belirttiler. Ayrıca, Afrika’dan çok çeşitli uyruklardan (Kongo, Nigeria, vs.) insanların her pazar günü 25-30 kişi kadar kiliseye geldiğini, her pazar ayin olmasa da bir dua toplantısının yapıldığını ve büyük bayramlarda daha fazla olduklarını vurguladılar. 

 

“Yerinize bir tarikat gelecek mi yoksa Aziz Pavlus Kilisesi boş mu kalacak?” sorusuna: “Konya Kilisesi İzmir Başepiskoposluğu’na bağlı olduğu için, onlar düşündüler ve hazırlık yaptılar. Bizden sonra bir kişi gelecek, Maria Grazia. Öyle ki şimdilik kilise boş kalmayacak, Rab’be şükredelim. Kilise açık kalacağı için mutluyuz yoksa gitmeyecektik.” diyen Rahibe Serena bunu gülerek söylüyor.

 

Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşak Torunu Esin Çelebi Bayru Konya Kilisesi’nde 2021 Noel Bayramı’na katıldı - Maria Grazia ile

 

Daha önce Ankara’da yaşayan Adanmış Bakire Birliği’nden (Ordo Virginum) Maria Grazia Zambon, Rahibeler İsabella ve Serena’nın yerini alacak. Kendisi “Fidei donum” - bir episkoposluktan başka bir episkoposluğa dini bir görevlinin armağan edilmesi - ile İtalya Milano Episkoposluğu’na bağlıdır.

 

“Türkiye’den ayrılmadan önce neden İzmir’e geldiniz?” sorusuna karşılık Rahibe İsabella şöyle anlatıyor: “Yarın 6 Ocak Meryem Ana Evi’nde Mesih İsa’ya şükredeceğiz çünkü 7 Mart 1995’te Konya’ya gitmeden önce orada, o zamanki İzmir Başepiskoposu Mons. Bernardini bizi Konya’da başlamamız için takdis etmişti. Bu yüzden şimdi bitirmek için, aynı yerde Rab’be şükretmek için Meryem Ana’ya gidiyoruz.”

Meryem Ana Evi, 6 Ocak 2022 tarihinde Rahibeler Isabella ve Serena’nın son ziyareti - yanında pederler Vigilio Covi ve Fiorenzo Soraruf ve Maria Grazia

 

Rahibeler 9 Ocak Pazar Günü saat 12’de kendi cemaati ile birlikte, arkadaşlarını selamlamak ve özellikle Rab’be şükretmek için veda ayini kutladılar. İzmir Başepiskoposluğu’nun Genel Vekili Peder Felianus Dogon Ayin’i yönetilirken, İzmir Başepiskoposluğu’nun Şansölyesi - Özel Kalem Müdürü - Peder Alessandro Amprino, Episkoposluğun Diyakonu Nikola da törene eşlik ettiler. 

 

Konya Aziz Pavlus Kilisesi, Rahibeler Isabella ve Serena’nın 9 Ocak 2022'de Veda Ayin’inde

 

10 Ocak Pazartesi sabah Konya Meram ilçe sınırları içerisinde yer almakta olan Aziz Pavlus (St. Paul) Kilisesi Rahibeleri İsabella ve Serena ve beraberlerindeki Peder Felianus, Peder Alessandro Amprino ve Maria Grazia Zambon İlçe Müftülüğüne veda ziyaretinde bulundular. Ziyaretten son derece memnun olduğunu ifade eden İlçe Müftüsü Zekeriya Koçak heyete anlamlı ziyaretleri için teşekkür etti ve İtalya’da yeni görevlerinde kolaylıklar diledi. Aynı zamanda yeni atanan Maria Grazia’ya da başarı temennisinde bulundu. 

 

Soldan sağa Maria Grazia, Rahibe İsabella, Rahibe Serena, Peder Alessandro Amprino, Konya Meram İlçesi'nin Müftüsü Zekeriya Koçak, Müftü Yardımcısı ve Peder Felianus - Foto kredit Meram Müftülüğü

 

Rahibeler Isabella ve Serena, 16 Ocak 2022 Pazar günü İtalya’daki Cemaatlerine dönecekler ve orada yaşacaklar.

 

Güzel görüşmemizi bitirirken Rahibe İsabella elini kalbine koyarak:“Türkiye ve Konya yüreğimizde kalacak!” dedi.

Partager cet article
Repost0
21 décembre 2021 2 21 /12 /décembre /2021 10:35

 

Bu metni 20 Aralık 2021 tarihinde Sat 7 sitesinde yayınlandı.

 

Bu soğuk ve yağmurlu 18 Aralık Cumartesi günü, İstanbul Kutsal Ruh Katedrali kargaşa içindeydi. Nitekim sonuncusu yedi yıl önce Papa Françesko’nun da dahil olmak üzere birçok papalık ziyareti alan bu yer, 7 Aralık'ta Ariano Irpino'da (İtalya) İstanbul Episkoposu olarak kutsanan Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun çobanlık hizmetine başlama merasimi gerçekleştirildi.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi

 

Merasimde, Katedral’in Rektörü Peder Nicola Masedu, hürmet göstergesi olarak yeni Episkopos’a bir haç sundu. Bu jest, onun sürüsü için açı çeken ve ölen Mesih ile ilişkisinin bir hatırlatıcısıdır. Ardından, Mons. Massimiliano, kutsal su ile kendisini ve sonra tüm katılımcıları, İzmir Emekli Başepiskoposu ve akabinde İstanbul Havarisel Yöneticisi Mons. Lorenzo Piretto, İzmir Başepiskoposu Mons. Martin Kmetec, Anadolu Episkoposu Mons. Paolo Bizzeti, Vatikan’ın Türkiye Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Mons. Walter Erbi, İtalya’dan gelen Ariano Irpino – Lacedonia Episkoposu Mons. Sergio Melillo ve Napoli Episkoposu Mons. Michele Autuoro, Türkiye Ermeni Katolik Apostolik Yöneticisi Başepiskopos Mons. Levon Zekiyan, Türkiye Keldanileri’nin Başepiskoposu Mons. Ramzi Garmou ve Türkiye Süryani Katolik Korepiskoposu Mons. Orhan Çanlı refakatlerinde kutsadı.

 

Bu, Episkoposun ve inananların inançta paylaştığı temel bağın simgesi olan vaftiz gizeminin bir göstergesidir.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Haç Sunumu

 

Ardından Mons. Massimiliano İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yetkilisini, İstanbul Valiliği Uluslararası İlişkiler Temsilcisini, Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Hervé Magro’yu, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye Büyükelçiliği Yetkilisini, Amerika Birleşik Devletleri'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell’i, İstanbul Alman Başkonsolosu Johannes Regenbrecht’i, İstanbul Polonya Başkonsolosu Dariusz Gumieniczek’i, İstanbul İtalyan Konsolosu Irène Pastorino Olmi’yi, İtalya’da on bir yıl süresince pederliğini üstlendiği mahalli kilisenin yer aldığı San Nicola Baronia’nın Belediye Başkanı’nı selamladı. 

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye Büyükelçilik Yetkilisi ve İstanbul Başkonsolosu, Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi, İstanbul Alman Başkonsolosu, İstanbul İtalyan Konsolosu, İstanbul Polonya Başkonsolosu ve İtalya'da 11 yıl süresince pederliğini yaptığı mahalli kilisenin yer aldığı San Nicola Baronia'nın Belediye Başkanı diğerleri arasında İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi'ne katıldılar.

 

Daha sonra Efkaristiya Şapeli’nde kısa bir süre hürmetle diz çöktükten sonra, kutsal Efkaristiya Ayini’ne has cübbeleri giydi.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde

 

Kutsal Ayin giriş ilahisi ve tören alayı ile başladı. Hoşgeldiniz konuşmasında Havarisel Yönetici olarak Başepiskopos Monsenyör Lorenzo ilk olarak, merasime teşrif eden din adamlarını selamladı. Özellikle Fener Rum Ekümenik Patriği I. Bartholomeos, Türkiye Ermeni Kadasetli Patriğı Sahak II, İstanbul-Ankara Süryani Kadim Metropoliti Mons. Yusuf Çetin, Katolik Episkoposlar Kurulu Başkanı olarak Mons. Martin Kmetec, emekli İstanbul Episkoposu Mons. Louis Pelâtre, Türkiye Hahambaşılığı’ndan ve İstanbul Müftülüğü’nden temsilciler, İtalya'dan gelen 2 Episkopos’un yanı sıra 16 rahip, Episkopos Massimiliano'nun uzun yıllar İzmir ve Trabzon'da çalıştığı rahipler ve laiklerden oluşan delegasyonlar, Ankara’dan ve elbette İstanbul’un dört bir yanından gelen rahipler, rahibeler, Hristiyan cemaatlerinin sorumluları ve üyelerine selamını sundu. Ardından, idari yetkilileri ve diplomatları selamladıktan sonra Mons. Massimiliano Palinuro’ya büyük bir sevinçle hoş geldiniz dedi. 

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Başepiskopos Monsenyör Lorenzo Piretto Tarafından Hoşgeldiniz Konuşması

 

Bir sene önce, 22 Aralık’ta Covid nedeniyle İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi Mons. Rubén Tierrablanca’nın vefat ettiğini ve de Havarisel vekili olarak Giuseppe Roncalli’nin de bu evde 10 yıl yaşadığını hatırlattı. Kendisi daha sonra, 23. Yuhanna adı ile 1958 yılında Papa oldu. 

 

Ardından söz, Vatikan’ın Türkiye Büyükelçiliği temsilcisi olarak, 14 Eylül'de Papa Françesko tarafından ilan edilen yeni İstanbul Episkoposu atanmasını hatırlatan Mons. Walter Erbil'e verildi.

Peder Lucian Abalintoaiei kilisede bulunan herkese Havarisel Mektubu gösterdi ve Kutsal Ruh Katedrali’nin Rektörü P. Nicola Masedu tarafından okundu.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Peder Lucian Abalintoaiei tarafından gösterilen Havarisel Mektup

 

Havarisel Mektup okunduktan sonra, yeni Episkopos, Monsenyör Lorenzo tarafından katedrasına, yani makamına oturmaya davet edildi. “Katedra”, episkoposun belirli bir Kilisedeki öğretmenlik görevinin ve pastoral hizmetinin bir işaretidir. Havarisel Yönetici olarak Mons. Piretto daha sonra çobanlık asasını yeni Episkopos’a sundu ve teslim etti. Çobanlık asası kadim olması sebebiyle (ilk defa beşinci yüzyılda olmak üzere altıncı yüzyıldan itibaren yaygın olarak kullanıla gelmiştir) episkoposun diğer nişanlarının üstünde olup, başlıca görevlerinden bilmek ve ilgilenmek, liderlik ve rehberlik, sürüyü korumak ve kusurları düzeltmek görevlerini sembolize eder. 

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Monsenyör Lrenzo Piretto tarafından verilen Çobanlık Asası

 

Uygun bir ilahi eşliginde Mons. Massimiliano, diyosezen rahiplerin, din adamlarının, rahibe ve diğer adanmışların temsilcileri ile inananlar tarafından selamlandı. Bu jest, Allah halkının episkoposluğun baş çobanına göstermesi gereken saygı ve itaatin bir ifadesidir.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde, diyosezin din adamlarının selamlaması

 

Kutsal Efkaristiya kutlaması, yeni Episkopos’un başkanlığında olağan şekilde devam etti. Verdiği vaazında, diğer yandan: “Allah’ı kalplerimizde taşıdığımızda kardeşlerimizin acılarına ve sızlanmalarına kayıtsız kalamayız. Gerçek iman bizi sevgiye ve hizmete yöneltir. Bünyesinde insan sevgisi barındırmayan bir inancın, kolaylıkla tehlikeli bir ideolojiye dönüşmesi kaçınılmazdır. Oysa, eğer kalplerimizde Allah’ı taşırsak, O bizleri varsayılan kesinliklerimizin dışına çıkartarak diğer insanlara doğru, yola koyulmaya teşvik eder ve bizzat kendisi her insanın yoldaşı olur…

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde yeni Episkopos tarafından verilen Vaazı ve Konuşması

 

İstanbul’daki küçük Katolik cemaatimiz, Meryem’in izinden giderek, acı çekenlerin yoldaşı olmak için onlara doğru yola koyulmaya çağrılmıştır… Cemaatimiz sahne ışıkları altında olmak istemiyor. Kendisine düşmeyen bir gösterişin peşinde değildir. Dünyasal onurları amaçlamıyor. Meryem gibi bizler de her insanın neşesine ve kurtuluşuna katkıda bulunmaktan başka bir şey arzulamıyoruz.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro

 

Kısa bir süre evvel, Papa Hazretleri Françesko Orta Doğu’daki Katolik cemaatlerini maya gibi olmaya çağırdı. Her ne kadar – tıpkı bir maya misali - sayısal anlamda küçük olsak da somut bir sevginin tanıkları olarak barışçıl ve dayanışmacı bir toplumun inşasına önemli bir katkı sunma olasılığımız var.

Sevgili kardeşlerim, sevginin ivediliği ile yüreklendirilmiş biçimde birlikte yürümeliyiz. İstanbul Katolik Cemaati birçok ruhsal armağanın ve meyve veren çabaların zenginliğine sahiptir. Saygıdeğer seleflerim merhum Monsenyör Antoine Marovitch ve merhum Monsenyör Ruben Tierrablanca’nın ve ondan evvel sevgili Monsenyör Louis Pelâtre’ın yaptıkları cömert çalışmaların kesintisiz devamı mahiyetinde tüm gücümüzü bu kıymetli İstanbul’un ve burada yaşayan hemşerilerimizin hizmetine sunmayı arzu ediyoruz.” dedi.

Vaazı bittikten sonra, merasimde hazır bulunan Rum ve Ermeni Patrikler’e, Süryani Metropolit’e, Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşı’na, Luteryen ve Protestan Kiliselere, vs. özel teşekkür etmek istedi.

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Türkiye Ermeni Kadasetli Patriğı Sahak II ve diğer katılan yetkililer

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Havarisel Vekili Monsenyör Massimiliano Palinuro'nun Çobanlık Hizmetine Başlama Merasimi Töreni'nde Fener Rum Ekümenik Patriği I. Bartholomeos ve diğer katılan yetkililer

 

Tören bitmeden önce, Kadasetli Sahak II ve Patrik Hz I. Bartholomeos kısaca söz aldılar hem bu hizmete başlama merasimi sevinci ifade etmek hem de herkesin iyiliği için birlikte çalışma isteklerini teyit etmek için.

Sent Antuan Kilisesi’nin Başrahibi Iosif Robu tarafından yönetilen Katedral korosu ve P. Simon Harting orgda bu çok özel törene güzel bir şekilde renk kattı. Ayin sonunda, tüm katılımcılar birbiri ardına yeni Episkoposu tebrik ettiler… ve onunla fotoğraf çektirdiler. Salgından dolayı herkese bir ikram paketi verildi.

 

Partager cet article
Repost0
1 mai 2020 5 01 /05 /mai /2020 05:48

 

Fransızca versiyonu www.dubretzelausimit.com sitesinde ve lepetitjournal.com Istanbul elektronik gazetesinde 30 Nisan 2020 tarihinde yayınlandı

 

Gezegenin yaşadığı bu karmaşık dönemde hem bugün hem de yarınlar için, kardeşlik, birlik, beraberce yaşamak, dayanışma, dua ve barış ihtiyacı hiç olmadığı kadar önemli görünüyor.

Türkiye, % 99’u müslüman olmasına rağmen, çeşitli toplulukların oluşturduğu bir mozaiktir. Bu toplulukların temsilcileri kendi dinlerinin farklı takvimlerine göre aynı zamanda buluşmaya alışmışlardır. Bu nisan ayı herkes için önemli günleri barındırır: Hristiyanlar için Paskalya, Museviler için Pesah ve Müslümanlar için Kutsal Ramazan ayının başlaması.

Bu sene, son üç senenin aksine, İstanbul Latin Katolik Kilisesi Dinler Arası İlişkiler Komitesi Ramazan ayında herkesi bir masa etrafında, iftar sofrasında toplayamadı. Onun yerine yepyeni bir dua ve paylaşım etkinliği düzenledi.

22 Nisan 2020 tarihinde Dinlerararası Dua ve Paylaşım Etkinliği Katılımcılar

Zoom uygulamasıyla yapılan bu etkinlik 22 Nisan 2020 Çarşamba akşamı gerçekleştirildi. Çeşitli kilise, topluluk, din ve mezheplerden 13 temsilci İstanbul Latin Katolik Kilisesi Dinler Arası İlişkiler Komitesi Üyesi, moderatör dominiken papazı Claudio Monge ile bu dua ve paylaşım buluşmasına katıldı.

İstanbul İl Müftü Yardımcısı Caner Akdemir hoca, Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sayın Hayat Nur Artıran, Ado Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek ve Türkiye Süryani Katolik Korepiskoposu Mgr Orhan Çanlı ilk sırada söz aldılar.

İstanbul İl Müftü Yardımcısı Caner Akdemir

Sonra, Hz Mevlânâ'nın 22. Kuşak Torunu ve Uluslararası Mevlâna Vakfı'nın Başkan Vekili Sayın Esin Çelebi Bayru, Türkiye Keldani Katolik Kilisesi Başepiskoposu Mgr. Ramzi Garmou ve Felsefe Profesörü ve Türkiye Cumhuriyeti Vatikan Eski Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan Gürsoy sırayla konuştular. 

Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva bu etkinliğe katılamadı ama göndermiş olduğu metin moderatörü tarafından paylaşıldı.

Ardından Türkiye Ermeni Katolik Başepiskoposu adına Başrahip Vartan Kirakos Kazanjian söz aldı, daha sonra şu anda Almanya’da bulunan ve bize oradan katılan İmmanuel Bible House Protestan Kilisesinin Pastörü Behnan Konutgan’a söz verildi.

Türkiye Ermeni Katolik Başepiskoposu adına Başrahip Vartan Kirakos Kazanjian

Onu takiben Ekümenik Patrikliği adına Diyakon Iakovos Krochak, sonra da şu anda Almanya’da olan Türkiye’de Almanca konuşan Kilise’nin Pastörü Gabriele Pace söz aldılar.

Daha sonra İstanbul Latin Katolik Episkoposu Mgr Rubén Tierrablanca González’e, ve en son olarak da Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclis Üyesi ve Kiliseler arası ilişkiler sorumlusu, Kıdemli Peder Drtad Uzunyan’a sıra verildi.

Hayat Nur Artıran, Tüm insanlar büyük bir ağaca benzer. Ağacın kökü, dalları, yaprakları, çiçeği, meyvesi hiçbiri diğerine benzemez ama ağacın kıymeti de bu farklılıklardan dolayıdır zaten…”  Hz. Muhammed Peygamber Efendinin ve Kur’an-ı Kerim Maide sûresi 48. ayeti Biz hepinize ayrı bir yol, ayrı bir şeriat belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat size verdikleriyle sizi imtihan etmek istiyor. Öyle ise siz sadece iyilik ve güzelliklerde yarışın !” sözlerini hatırlatı.

Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sayın Hayat Nur Artıran

Ado Alevi Düşünce Ocağı başkanı: İmam Ali’nin 1400 yıl önce Mısır valisine verdiği bir talimatı, 1997’de o zamanın Birleşmiş Milletler genel sekreteri Sn. Kofi Annan tüm dünyaya hatırlatıp “tüm insanların yaradılıştan kardeş” oldukları gerçeğini bir daha dile getirmiş idi.” diye belirti.

Türkiye Süryani Katolik Korepiskoposu: “Acaba aramızda “Allah'ın sevgisini kardeşliği” daha fazla yaşayıp samimiyetle güçlendirsek bu Pandemi ile başa çıkma cesaretini ve gücünü arttırabileceği fikrine ne dersiniz?” diye önerdi. Cemaati adına “Huzurunuzda kardeşliğimizi pekiştirecek somut paylaşım ve etkinliklere katılmaya yürekten hazır olduğumuzu ifade ediyorum.” dedi.

Türkiye Süryani Katolik Korepiskoposu Mgr Orhan Çanlı

Esin Çelebi Bayru konuşmasını Hz Mevlâna’nın Mesnevi’sinden bu mesaj ile Bütün peygamberler insanları Yüce Allah’a ulaştırdığı için aralarında fark yoktur. Hepsinin yolu birdir. Eğer yanlışlık varsa bu yolda değil yolda gidenlerdedir.” bitirmek istedi.

Mgr Ramzi Garmou “...dünyadaki tüm ulusların yöneticilerine, aralarında barışı ve huzuru sağlayabilmeleri için bilgelik lütfu ve sağ duyu bağışla…” diye Rabbe dua etti.

Prof. Dr. Kenan Gürsoy şu andaki yaşadığımız zaman için: “İçinden geçmekte olduğumuz zaman dilimi yaşadıklarımız itibariyle tam da bir “sınav” izlemini uyandırıyor. Kendi kendimizle ilgili bir sınav bu: sağlık şartlarımıza göstermemiz gereken bir özen kadar, manevî-ruhî varlıklarımızın da ihtiyaç duyduğu bir dikkat söz konusu.”diye vurguladı.

Diakon Iakonos Krochak Havari Pavlus'un Korintlilere İkinci Mektubunun son selamı olan “Son olarak hoşçakalın, kardeşlerim. Yetkin olun, çağrıma kulak verin, düşüncelerinizde birlik olun, esenlik içinde yaşayın. Sevgi ve esenlik kaynağı olan Tanrı sizinle birlikte olacaktır.” ayetini, bizlere dayanışma ve birlik olmanın yararlarını hatırlatmak için seçti.

Mgr Rubén Tierrablanca González katılımcıları, Aziz Fransua’nın şöyle başlayan: “Rab, beni kendi barışın için alet olarak kullan. Nefret olan yerde, ben seveyim. Hakaret edildiğinde, affedeyim. Geçimsizliğin olduğu yerde, aracılık yapayım. Yanılgı olan yerde, gerçeği söyleyeyim…” Barış Duasıyla Rabb'e yönelmeye davet etti.

İstanbul Latin Katolik Episkoposu Mgr Rubén Tierrablanca González

Son katılımcı, ermeni Kıdemli Peder Drtad Uzunyan, şun andaki durumu çok doğru bir şekilde şöyle özetledi: "Bir yandan son derece sıkıntılı günler yaşarken bir yandan da doğru ele alındığında olumlu birçok fırsat da önümüze çıkıyor. Sanki Tanrı her birimize bu dönemde: "Hayatının ne kadar senin elinde? Büyük planların, hesapların, projelerin mikroskopla dahi görülemeyecek kadar küçük bir virüs tarafından ya iptal edildi ya da ertelendi. Aslında ne kadar çok şey çevrenden akıp geçiyor ve sen fark etmiyorsun. Dur ve düşün."

Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclis Üyesi ve Kiliseler arası ilişkiler sorumlusu, Kıdemli Peder Drtad Uzunyan

Dua ve paylaşım etkinliği kaydedilerek iki ayrı şekilde sunulmuştur:

  • Buraya tıklayınca görülebilen 3 dakikalık bir video sunumu
  • Etkinliğin tam videosunu (türkçe, altyazılar Fransızca, İngilizce ve Türkçe olarak mevcuttur) buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Sizleri, kardeşlik tohumlarını ekmek ve birlikte yaşamaları ve çoğalmaları için yurtiçinde, yurtdışında tüm tanıdıklarınızla paylaşma davet ediyoruz.

Hz Mevlânâ'nın 22. Kuşak Torunu ve Uluslarası Mevlâna Vakfı'nın Başkan Vekili Sayın Esin Çelebi Bayru

Her birimiz "duraklama" düğmesine basmak, tempomuzu değiştirmek, serbestçe dolaşmak ve istediğimizi yapabilme özgürlüğümüzü bir dönem için kısıtlamaya mahkum olmak zorunda kaldık.

Ve eğer herkes valizini bırakıp, bu değerli zamanda bir an dursa ve kendi kendine sorsa; bu davetsiz görünmez misafir dünyayı bu bıkkınlık aşamasına nasıl getirdi, her birimiz bugüne kadar ne gibi hatalar yaptık?

Gelecek nesillere daha uyumlu ve güzel bir dünya bırakabilmek üzere, her birimiz günlük hayatımızı, herkesin hayrına olacak şekilde, daha az bencil ve sağlıklı bir temel üzerine yeniden başlatmaya söz verebilsek? Bunu gerçekleştirebilir miyiz... yoksa görünmez bir yabancı bize dokunup dikkatimizi çekerek bu körlükten bizi kurtarmalı mı?

Partager cet article
Repost0
24 mai 2019 5 24 /05 /mai /2019 04:05

 

Marsilya Avrupa ve Akdeniz Medeniyetler Müzesi, Tunus Bardo Müzesi, Paris, Selanik, Marakeş ve New York'ta düzenlendi ve bu sonbahar Ankara'da gösterilmeden önce, çok ilginç « Paylaşılan Kutsal Mekânlar » sergisi Depo/İstanbul'da 20 Nisan'dan itibaren 14 Temmuz 2019 tarihine kadar gösterimde.

 

« Paylaşılan Kutsal Mekânlar » sergisi Depo/İstanbul'da

 

Binanın üç katında düzenlenen sunum Akdeniz, Ortadoğu ve Balkanlar'da üç Semavi dinin paylaştığı mekân ve ritüeleri daha iyi tanınmasını sağlıyor. Bu üç din, teolojik farklılıklarına rağmen, inanışlar, ayinler, kutsal figürler... ve mekânlar bakımından birçok ortak unsura sahip.

 

« Paylaşılan Kutsal Mekânlar » sergisi Depo/İstanbul'da

 

Sık sık barışsever birlikte yaşam örnekleri sunumunun yanında bazen ayrışmaların kaynakları, Türkiye'den İsrail'e, Fransa'dan Mısır'a Fas ve Arnavutluk geçerek burdaki yerlerde belirtiliyor.

 

« Paylaşılan Kutsal Mekânlar » sergisi Depo/İstanbul'da

 

CNRS araştırma müdürlerinden biri Dionigi Albera ve CNRS'te antropolog, fotoğrafçı ve yönetmen Manoël Pénicaud, küratör olarak bu sergide çoğu sanatçılara ve araştırmacılara yer veriyorlar.

 

 

Fotoğraf, güncel sanat, etnografik malzeme ve dijital medyayı biraraya getiren sergi, hac ve « kutsalı paylaşma »'nın çok duyulu deneyimini vurguluyor.

 

 

Hatta, konu edilen çoğrafyalardaki kutsal mekânların ve manzaraların görsel olarak etkili boyutu ve geçmiş tarihin zengiliği, farklılıklar ve birlikte yaşamlarla dolu olarak burada ön plana çıkıyor.

 

 

Yıllar süren antropolojik ve tarihsel araştırmaya dayalı bu sergi gösteriyor ki kültürler arası ortak yaşam paha biçilemez bir zenginliktir, karşılıklı saygı ve Ötekine tanıma olduğu zaman, bu bir umut sinyalidir!

 

« Paylaşılan Kutsal Mekânlar » sergisi Depo/İstanbul'da

 

 

Buraya tıklayarak, fransızca versiyonu izleyebilirsiniz.

 

DEPO / Tütün Deposu Lüleci Hendek Caddesi No.12 Tophane/İstanbul

Her gün, pazartesi hariç, 11.00-19.00 arası açıktır – Giriş ücretsiz

http://www.depoistanbul.net/sergiler/

 

Partager cet article
Repost0
14 juin 2017 3 14 /06 /juin /2017 12:56

Fransızca versiyonu lepetitjournal.com Istanbul elektronik gazetesinde ve www.dubretzelausimit.com sitesinde 14 Haziran 2017 tarihinde yayınlandı

 

 

İstanbul Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisi Monsenyör Ruben Tierrablanca ve aynı cemaatin Dinlerarası İşbirliği Komitesi, 11 Haziran 2017 tarihinde Ruhani Reisin ikametinde yirmiye yakın katılımcı ile ilk iftar yemeğini tertiplemiştir.

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

Azınlık temsilcilerinin ilgi göstermiş oldukları yemeğe Ermeni Patrikhanesi’ni Episkopos Sahağ Maşaliyan, Türkiye Süryani Ortodoks Patriğini Korespiskopos Melki Akyüz, Fener Rum Patrikhanesi’ni Peder Dimitri temsil etmişlerdir. Ayrıca Doğu Katolik Kiliselerini temsilcileri Peder Orhan Çanlı (süryanı katolik), Peder Vartan Kazancyan (ermeni katolik) ve Peder Remzi Diril (asuri keldani) de katılım göstermişlerdir.

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın Azınlıklar Arası İşişkiler Koordinatörü Bayan Nadia Taşel tarafından temsil edildiği iftar yemeğinde ayrıca Şişli Belediye Başkanı Sn. Hayri İnönü yerine Başkan danışmanı Bayan Süran Surki katılmıştır. İnönü mahalesi muhtarı Sn. Necmettin Kıncır’da katılımcıların arasında yer almıştır.

 

Mevlevi şeyh Nail Kesova ile birkaç islam dini mensubu dost davetliler arasında idiler. Yemeğe Latin Katolik Kilisesi’ni temsilen Ruhani Reis Yardımcısı da katılmıştır.

Mgr Ruben Tierrablanca ile mevlevi şeyh Nail Kesova

Mgr Ruben Tierrablanca ile mevlevi şeyh Nail Kesova

Katılım sağlayacaklarını belirtmelerine rağmen son anda program değişiklikleri olan Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşı’sı Sn. İshak Haleva, Beyoğlu Belediye Başkanı Sn. Ahmet Misbah Demircan, İstanbul İl Müftü Yardımcısı Prof. Dr. Caner Akdemir ile İnönü mahallesi yerel imamı Sn. Ömer Elibol iftara teşrif edememişlerdir.

 

Bu nedenle iftar açma duasının Nail dede tarafından yapılması istenmiş olup yemeğe geçilmiştir. Özenle hazırlanmış ev yemekleri ile davetlilere sunulan hizmet quatre Iraklı göçmen genç ile yapılmıştır.

Soldan sağa Peder Vartan Kazancyan, Mevlevi şeyh Nail Kesova ve  Şişli Belediye Başkan danışmanı Bayan Süran Surki

Soldan sağa Peder Vartan Kazancyan, Mevlevi şeyh Nail Kesova ve Şişli Belediye Başkan danışmanı Bayan Süran Surki

Aynı gün Monsenyör Ruben Tierrablanca’nın İstanbul Latin Katolik Kilisesi’nin Ruhani Reislik görevine başlamasının birinci yıl dönümü münasebetiyle konuşma yapan din adamı İkametinin her zaman tüm davetlilere açık olduğunu belirtmiştir.

 

14 yıldır İstanbul’da yaşadığını belirten Monsenyör Tierrablanca, bu süre içerisinde özelikle islam dinine mensup kardeşleri ile birlikte yaşam tecrübesini edindiğini söyleyerek “Meksikalı olsam da, kendimi Türkiye’de evimde hissediyorum” dedi.

 

Ayrıca Dünya’da yaşanan terör olaylarına sevgi ve barış ile cevap verilmesi hususunu dile getirmiştir.

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

Yemek esnasında İstanbul Valisi Sn. Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın tebrik ve teşekkür beliren telegramları davetliler ile sesli paylaşılmıştır.

 

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

İftar yemeği, Nail dedenin söylediği sufi ilahi ile sonlanmıştır.

İstanbul Latin Katolik Ruhani Reisi tarafından sunulan ilk İftar yemeği

Tüm katılımcılara Papalık Dinler Arası Diyalog Konseyi’nin Ramazan münasebetiyle ile “Hristiyanlar ve Müslümanlar : ortak evimizin bakımı” Ramazan ayı ve “İd Al-Fitr” Ramazan bayramı için yayımladığı mesajın Türkçe versiyonlu kitapçığı, lokum ve hatıra tabak sunulmuştur.

Partager cet article
Repost0
16 septembre 2016 5 16 /09 /septembre /2016 10:24

 

28-29 Ağustos 2016, İstanbul

Daha Huzurlu Bir Dünya İçin Manevi Yaklaşım” Uluslararası Sempozyumu

 

 

Merkezi Hollanda'da bulunan Evrensel Sufi Konseyi ve Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından organize edilen; “Daha Huzurlu Bir Dünya İçin Manevi Yaklaşım” Uluslararası Sempozyumu, İstanbul Beykoz'da, 28-29 Ağustos 2016 tarihlerinde gerçekleştirildi.

 

Sempozyum için masanın etrafında Fransa, Hollanda, Almanya, Türkiye, Cezayir, Fas, Pakistan, Meksika, Hindistan, ABD, Morityus, Suudi Arabistan ve Sri Lanka gibi ülkelerden ve Müslüman, Hristiyan-Katolik, Musevi, Musevi-Ortodoks, Budist olmak üzere değişik inançlardan on dokuz kişi beraber çalışmak üzere yer aldı.

28 ve 29 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul'da organize edilen Evrensel Sufi Konseyi Katılanlar

28 ve 29 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul'da organize edilen Evrensel Sufi Konseyi Katılanlar

Sempozyumun açılışı, Evrensel Sufi Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi olan ve programın ev sahipliğini yapan, Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sayın H. Nur Artıran ile Hollanda’da Maliye Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve IMF Genel Müdürlüğü gibi önemli görevler yapmış olan Evrensel Sufi Konseyi Başkanı Dr. Murshid H. J. Karimbakhsh Witteveen tarafından yapıldı.

 

Açılış konuşmalarından sonra ilk olarak, Hollanda'dan gelen yazar ve Zen öğretmeni Brigitte Van Baren söz aldı. Evrensel ve ruhsal birlik temalı şiirler paylaştı ve gerçekte tüm insanlar arasında var olan derin bağdan bahsetti. Bu ruhsal bağı daha iyi tecrübe edebilmek üzere, tüm konuşmacı ve dinleyicilerin katılımıyla bir nefes egzersizi gerçekleştirdi.

Brigitte van Baren

Brigitte van Baren

İlk oturumda, ikinci konuşmacı olarak Murshid Karimbakhsh Witteveen, “Her şeye iki farklı bakış açısıyla bakabilmek: Kendinizin ve karşınızdakinin bakış açısıyla” temalı konuşmasını yaptı.

 

Empati kurmanın, karşımızdaki insanın duygularını, coşkularını ve inançlarını anlayabilmemize katkılarını anlattı. İnsanları anlamanın önemini ve karşımızdakinin bakış açısıyla bakabildiğimizde dünyadaki çoğu problemin üstesinden gelinebileceğini vurguladı.

Dr H.J. Karimbakhsh Witteveen

Dr H.J. Karimbakhsh Witteveen

Beraber daha iyi yaşamak konusunda, Fransa'da gelen Sri Lankalı Budist Rahib Tenzin Gendun yorumlarını arz etti.

 

Fikir alışverişleri bölümü, (Pir Murshid Hazrat İnayat Khan’ın manevi soyunun bir dalı olan Evrensel Sufizm Kurucusu) Pir Shabda Kahn ile (Mutasavvıf Muiniddin-i Çiştî’nin soyundan gelen ve dünyadaki sufi gelenekleri ve bunların birbirleriyle etkileşimleri konusunda uygulamalı araştırmalar yapan, Çiştî Vakfı’nın kurucu üyesi ve Yöneticisi) Syed Salman Chisty’nin katkılarıyla devam etti.

Budist rahibi Tenzin Gendun

Budist rahibi Tenzin Gendun

Pir Shabda Kahn

Pir Shabda Kahn

Syed Salman Chishty

Syed Salman Chishty

Daha sonra bağımsız politika danışmanı ve Harlem'de bulunan Sufi-Contact Derneği üyesi Kadir Troelstra ve “Öğrenim ve Bilimsel Araştırmalar için Moulay Abdellah Cherif Vakfı” Başkanı ve Şazeli Tarikatının Fas’taki önde gelen temsilcisi Dr. Abdellah Cherif Ouazzani konuştular.

Kadir Troelstra

Kadir Troelstra

Dr Abdellah Cherif Ouazzani

Dr Abdellah Cherif Ouazzani

Sempozyumun birinci gün programı Hollanda'dan gelen psikoterapist Michael Derkse ile devam etti. Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî-i Şerif’inin ilk iki cildini Felemenkçeye çeviren konuşmacı “Daha barışçıl ilişkiler geliştirebilmek için psikolojik bir yaklaşım” başlıklı konuşmasını arz etti.

 

Psikolojinin temel prensiplerini ve müdahilin yaptığı davranışsal gözlem araştırmalarını esas alan sunumda, şiddeti frenleyerek dingin bir çevre oluşturabilmek konusuna değindi.

Michael Derkse

Michael Derkse

Bu konuşma hakkındaki yorumlar Amerikalı Haham, San Francisco merkezli Or Shalom Musevi Cemaatinin Kurucusu ve 2002 yılında Musevi Yenilenme İçin Hahamlar Birliği’nin (OHALAH) ilk kadın Başkanı olan Pamela Frydman tarafından yapıldı.

 

Amerikalı bayan haham Pamela Frydman

Amerikalı bayan haham Pamela Frydman

İkinci oturum; 11 Haziran 2016 tarihinde İstanbul’da Episkoposlukla kutsanan Monseniör Ruben Tierrablanca ile başladı.

 

Tierrablanca konuşmasında, Katolik kilisesinin başka dinlerle kardeşlik ve dayanışma aramasına katılımını, Galata Mevlevi Cemaati ile samimi dostluğunu ve özellikle Şeyh Nail Kesova ile yakın ilişkilerini anlattı. Tüm katılanlar ile devam eden yolu ve Hristiyan inancının temellerinden biri olan insan haysiyetini, O’na yürürken Allah’tan gelen kaynağı kabul etme düsturunu paylaştı. “İnsan yalnız yaşamıyor, Allah’tan verilen kardeşleri benzerleri ve kendisi gibi sevmek gerekiyor” cümlesi ile konuşmasını tamamladı.

İstanbul Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca

İstanbul Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca

Ardından Sheikh Sidi Ahmet Tijaninin dördüncü kuşak torunu ve Fas'ta bulunan “Mouvement Cercle des Souffles”  Başkanı Cherif Cheikh Sidi Brahim El Khalil Tidjani söz aldı.

 

 

Cherif Cheikh Sidi Brahim El Khalil Tidjani

Cherif Cheikh Sidi Brahim El Khalil Tidjani

Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Başkanı, Sayın H. Nur Artıran; “Dinler Arası Çatışmalar” başlıklı bir konuşma yaptı. Yüce Yaratıcı’nın hepimiz için bir olduğunu belirterek, şu noktaları vurguladı:

 

“Hz. Peygamberimiz, bütün insanlık âlemi için şöyle der: ‘Dünyadaki bütün insanlar bir ağaca benzer.’ Ağacın yaprağı çiçeğine benzemez, çiçek meyveye benzemez, meyve ağacın köküne benzemez. Kök, dallara budaklara benzemez; hele bir meyve ağacının çekirdeği ağaca hiç benzemez. Ama bu birbirine benzemeyen zıtlıklar bir araya gelince ağaç meydana gelir.

 

Çeşitlilik, Allah'ın kullarına lütfudur, en büyük ikramıdır. Din, çeşitliliği kabul etmektir... Ama biz ‘din, din, din’ diye diye, gerçek din sahibini unuttuk. Din bir araçtır, amaç değildir. Amacımız, gayemiz de bir bütünün parçaları olduğumuzun farkında olarak insana yakışır şekilde birlik içinde yaşamaktır.

 

Dünya tıpkı bir insanın vücuduna benzer. İnsan, bağırsaklarım pislik taşıyor diye, bağırsaklarını koparıp atarsa; en kıymetli organı olan gözleri görmez olur. Aynı şekilde bizler de, bir başkası için ‘bu işe yaramaz’ hükmünü veremeyiz. Çünkü vücudun farklı âzâları bir diğerinin acısını mutlaka hissedecektir. Bir insanın küçük parmağı gerçekten küçüktür, ama o parmağı acırsa bütün vücudu bunu hisseder, acı çeker. Dünyanın herhangi bir yerindeki acı bizi mutlaka etkiler. Gerçek bir insan, beni ilgilendirmiyor ve bu olaylar benden uzakta diyerek, bencilce hareket edemez. Bir başkasının acısını tıpkı kendi acısıymış gibi hissetmeyen bir insanın insanlığı noksandır. Bu, sufi büyüklerimizin anlattıkları bir hakikattir.”

H. Nur Artıran

H. Nur Artıran

H. Nur Artıran’ın bu konuşmasının ardından; Morityus Cumhuriyeti’nden gelen Rafiq Hatteea söz aldı.

 

1989 yılından beri mânevî bir topluluk olan Hint Okyanusu Cercle Dervişleri Mânevî Başkanı Rafiq Hatteea, dünyada bir arı gibi, çiçek ayırt etmeksizin en güzel balı üretmek için hep birlikte çalışmamız gerektiğini ifade etti.

Rafiq Hatteea

Rafiq Hatteea

Sonra, 1975 yılından beri Alawiyya Tarikatının günümüzdeki manevi 46. lideri, 2001 yılında Drancy'da kurulan AISA / Uluslararası Alawiyya Sufi Derneği Başkanı Şeyh Khaled Bentounes konuşmasını yaptı.

 

Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ve özel danışman statüsündeki bu derneğin en önemli istidadı; kadınlara, sosyal gelişime ve çevreye önem verip, manevi ve hümanist mirasa dayanarak, birlikte daha iyi yaşamak için bir topluluğun çıkmasını sağlamak.


 

Alawiyya sufi tarikatının 46. manevi lideri Sheik Khaled Bentounes

Alawiyya sufi tarikatının 46. manevi lideri Sheik Khaled Bentounes

Bir diğer konuşmacı, Pakistanlı eğitimci ve bir radyo kanalının yöneticisi Fakhira Najib, tasarladığı ve faaliyete geçirdiği radyofonik interaktif eğitim programı “Genişletilmiş sınıf – öğrenmek için dinlemek” projesinde, çocuklara ve haklarına, eğitimin iyileşmesi ve sürekli barış eylemi hakkında bir video sundu.

Fakhira Najib

Fakhira Najib

Pir Shabada Kahn’ın müziği eşliğinde ilahilerle biten bu günde; karşıdakinin daha iyi anlaması ve kabul etme konusunda farklı müdahaleler, barış mesajı, evrensel birlik ve aktif dinleme kavramları ön plana çıktı.

Pir Shabda Kahn

Pir Shabda Kahn

Sempozyumun ikinci günü - 29 Ağustos Pazartesi: Pir Shabda Kahn’ın müziği ile başladı ve Suudi Arabistanlı şair ve “İslam Bakımından Barış ve Harmoni” kitabının yazarı Ni’mah Nawwab’ın okuduğu şiirlerle devam etti.

Ni'mah Nawwad

Ni'mah Nawwad

Ardından Şeyh Khaled Bentounes “Dinler arası çatışma, hoşgörü eksikliği, körü körüne bağlılık” konusunu açtı ve “Sen ve ben”, “Sen bensin ve ben senim”, “Ne sen ne ben ama O” temalarını farklı kavramlar ile gösterdi. Âdem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve “O” arasında etkileşim gibi, her çağ, her soy ve her dil bütünleniyor.

 

Konuşmasını resmetmek için, alfabe harflerinden bahsetti, hepsi farklı ama birleştiği zaman bir anlama geliyor ve tek bir Allah'ta birleşme ihtiyacı diyerek konuşmasını bitirdi.

Sheik Khaled Bentounes
Sheik Khaled Bentounes

Sheik Khaled Bentounes

Chisty Sufi Tarikatını yurt dışında çoğu zaman temsil eden Syed Salman Chisty bu sunumu yorumladı.

 

Ardından eğitimin önemini ve dünyada tarikat çarpışmalarının varlığı, gençliğin ruhlarına enjekte eden politik kaynakları vurgulayan Prof. Dr. Abdellah Cherif Ouazzani söz aldı. Birlikte daha iyi yaşamak ve savaşmamak düzeni ile daha etkin bir eğitim sistemi uygulanması gerektiğini ısrarla vurguladı.

Chishty sufi tarikatının temsilcesi Syed Salman Chishty

Chishty sufi tarikatının temsilcesi Syed Salman Chishty

Prof. Dr Abdellah Cherif Ouazzani

Prof. Dr Abdellah Cherif Ouazzani

Yeni konuşması için, Mgr Ruben Tierrablanca Vatikan II Ökümenik Konseyi ile başlayan dinler arası diyalog çağından bahsetti. Türkiye'de on yıl yaşayan (link) Papa XXIII Ioannes dünyanın tüm episkoposlarını pencereleri açmaya yeni ve temiz bir hava almak için ve yeni zamanlara meydan okumak için çağırdı. 50 sene önce yayınlanan “Nostra Aetate” belgesinde, Katolik kilisesi birliği, insanlık ve iyiliği halklar arasında ve tüm başka dinlerin kutsal gerçeği kabul etmenin resmi olarak işi olduğunu bildirdi.

 

Sonra İstanbul Episkoposu, Aziz Francesco’nun memleketi Assisi'de 27 Ekim 1986 tarihinde tüm din adamlarının bir tane evrensel kardeşlik mesajı yayımlamak için yaptığı ve o zamandan beri birkaç kere dünyada farklı yerlerde olan toplantısından bahsetti. 30 seneden beri ilk defa 20 Eylül 2016 tarihinde Assisi'de farklı dinlerin temsilcilerinin toplanması S. Egidio cemaati tarafından organize edilecek.

 

Kutsal toprağa sahip olmak için 5. Haçlı seferi boyunca, Assisili Francesco Ortadoğu'ya silahsız ama açık bir kalp ile barış bildirmek ve Hristiyan ve Müslümanlar arasında barışçı yan yaşamı için Eylül 1219 yılında Mısır'da Sültan Malil Al Kamil ile buluşmasından sonra çıktı. Assisili Francesco’nun bu görevini geliştirmek niyetiyle, 13 sene önce İstanbul'da Uluslararası bir Fransisken Kardeşliği yaratıldı. Monsenior Tierrablanca’nın Türkiye'de Katolik kilisesinin yaşamı ve kendi adına İstanbul'da verilen sözü evrensel bir umut ve kardeşliğin araştırma yolculuğudur.

 

İstanbul Episkoposu Mgr Ruben Tierrablanca

İstanbul Episkoposu Mgr Ruben Tierrablanca

Tübingen Üniversitesi’nde İslam İlahiyatı Merkezi Müdürü ve İslâm Tasavvufu ve Müslüman-Hristiyan ilişkileri konularında değerli çalışmalar yapan Prof. Dr. Erdal Toprakyaran, “Kültürel farklılıklara rağmen Müslüman gençlerin entegrasyonu Batı tarafından nasıl daha cazip ve kolay hale getirebilir” konulu bir sunum yaptı.

 

Bu konuşma Fransız Ortodoks Haham ve Fransisken ailesinden dinler arası komitesinin ve Parisli “Her Şey Bir” Derneği uluslararası konseyi üyesi Gabriel Hagai tarafından yorumlandı.

Prof. Dr Erdal Toprakyaran

Prof. Dr Erdal Toprakyaran

Fransız ortodoks hahamı Gabriel Hagai

Fransız ortodoks hahamı Gabriel Hagai

28-29 Ağustos 2016’da gerçekleştirilen söz konusu sempozyumdaki tüm konuşmaların sonuçları özetle şöyle ifade edilebilir:

 

  • Dünyanın dini, insanlığın dini: Yüce Yaratıcı birdir, aziz peygamberler birdir, insanlık birdir, din birdir.

  • Daha huzurlu bir dünya için, biz karşıdakinin düşüncelerini dinlemeye kendi düşüncelerimizin tamamlayıcısıymış gibi muktedir olmamız lazım, zihinlerimizde ve yüreklerimizdeki hapishaneden çıkmayı öğrenmeliyiz.

  • Gerektiği gibi doğru hareket etmezsek, insani sorumluluklarımızı terk etmiş sayılırız. Cesur olmak gerekir ve geleneklerimizin ve miraslarımızın bilgeliğini korumak ve aktarmak için çalışmamız lazım.

  • Genel olarak iki önemli meydan okuma ortaya çıkıyor:

Cehalete karşı çıkmak için çaba sarf edilmelidir. Genel eğitimin ve din eğitimlerinin kalitesini iyileştirmek için, manevi ve dini geleneklerimizin aktarımına kendi topluluklarımızda da dikkat etmemiz lazım.

İkinci olarak ise; özellikle gençlerin psikolojik ve sosyal kırılganlığı konusunda daha dikkatli ve hassas davranmalıyız.

 

Soldan sağa Sheik Khaled Bentounes,  Dr Abdellah Cherif Ouazzani, Brigitte van Baren ve Rafiq Hatteea

Soldan sağa Sheik Khaled Bentounes, Dr Abdellah Cherif Ouazzani, Brigitte van Baren ve Rafiq Hatteea

Aynı zamanda Dünya Engelliler Vakfı Kurucu Üyesi ve Uluslararası Mevlânâ Vakfı Bilim Kurulu Üyesi olan H. Nur Artıran Hanımefendi, bu iki günlük çalışmanın boşlukta kalmayacağını anlattı. Tüm konuşma ve söyleşilerin video ve ses kayıtları olarak derlendiğini ve yakın zamanda deşifre edilerek somut vesikalara dönüştürüleceğini arz etti.

 

Sempozyum sonucunda özellikle tüm katılanlar tarafından kabul edilip onaylanan bir ortak bildirim yazılacağını ve iki günlük gayretlerle ifade edilenlerin en iyi şekilde hayata geçirilebilmesi için; Birleşmiş Milletler, Unesco, Papalık makamı, Dalai Lama ve bunlara ilave edilebilecek çeşitli dini kurum ve liderlere resmi bir belge olarak gönderileceğini ifade etti.

 

H. Nur Artıran

H. Nur Artıran

İşte deklarasyondaki maddeler için, katılanların somut önerilerinin bir kısmı:

 

  • Politikacıları davet ederek büyük toplantılar organize etmek,

  • Aşırıcılığı ve onu nasıl karşılayıp daha derin anlamak gerektiği hakkında düşünce grupları yaratmak,

  • Hepimiz birbirimize bağlıyız. Allah ve dünya Birdir ve başkalarının düşüncelerini dinleyerek kendimizi anlamalıyız,

  • Birliği savunmak ve erişmek için acil hareket etmeliyiz, hepimiz yeteneklerimiz ve imkânlarımız ile, mesela okulları ziyaret ederek, dünyada her tarafta birlik gerekliliği konusunda toplantılar organize ederek,

  • Sheik Khaled Bentounes gibi, yıllardır aktif bir şekilde devam etmekte olan proje ve programları amaçlarına daha çabuk ulaştırabilmek ve sıfırdan bir projeye başlayarak zaman ve enerji kaybetmektense aktif hizmet verenlere destek olmak,

  • Nerede hizmet gereklidir bakmak ve onlara cevap vermek,

  • Sufi Mirası korumak için bir uluslararası fon yaratmak,

  • Diğerini tanımak için dinler arası diyalog fırsatı yaratmak,

  • Bir dünya ve Bir aile olduğumuz mesajını paylaşmak için konserler, sergiler vb. organize etmek,

  • Çevrenin, doğanın sahipleri olmadığımızı hatırlatmak, geçmiş nesillerden miras aldık ve gelecek nesillere iyi durumda vermemiz lazım,

  • İnsanlara saygı duymak, huzur ve barış için programlar oluşturmak,

  • Var olan dinler arası konseylerine, inisiyatiflerine katılmak,

  • Öğretim, sağlık ve ekoloji için bir dünya evi inşa etmek (plan ve konsept var ama bugüne kadar henüz gerçekleşmemiş),

  • Gençliğin geleceğini bugün hazırlamak, özelikle bir belge ve “beraber yaşamak” hakkında bir mesaj ile değerlere ve geleneklere saygı duyarak, ortak noktalarımızı bir insanlık belgesi halinde tüm gençlere dağıtmak.

 

Foto kredisi S.E. Uluslararası Şefik Can Vakfı Mevlâna Eğitim ve Kültür

Foto kredisi S.E. Uluslararası Şefik Can Vakfı Mevlâna Eğitim ve Kültür

Yol bulmak için Sufinin sesleri İstanbul'da toplandı

Evrensel Sufi Konseyi mali işlerinden sorumlu olan ve emekliliğinin ardından sufizme ilgi duymuş ve 2003 yılından beri Uluslararası Sufi Hareketi'nde olan Zebunnissa Voestermans sempozyumun tamamlandığını bildiren cümlelerle tüm katılımcılara teşekkür etti.

 

Farklı inanç ve kültürlerden çok sayıda manevi lider, bilim adamı ve akademisyen bu iki günde “Daha huzurlu bir dünya için ne yapabiliriz?” sorusuna çeşitli cevaplar ürettiler. Kardeşlik, dostluk ve sevgi ile geçirilen bu özel toplantının tüm dünya barışı, huzur ve esenliği için gerçek ve kalıcı bir adım olmasını diliyoruz.

 

Burası tıklayarak, fransızca versiyonu okuyabilirsiniz.

Partager cet article
Repost0
26 juin 2016 7 26 /06 /juin /2016 13:38

 

Fransızca versiyonu elektronik gazetesinde olan "Le Petit Journal d'Istanbul" 15 Haziran 2016 yılında yayınlandı.

 

Cumartesi 11 Haziran 2016, merkezi Taksim yakınında Harbiye'de 29 Kasım 2014 yılında Papa Francesco karşıladığını Kutsal Ruh Katedrali bir karınca yuvası gibiydi.

 

Burada, 1992 yılında görevi aldığı ve yaşlılık nedeniyle görevinden feragat edip emekliğe ayrılan Mgr Louis Pelâtre yerine İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Episkoposluk kutsandı.

11 Haziran 2016 İstanbul'da Kutsal Ruh Katedralinde Epikoposluk kutsanma

11 Haziran 2016 İstanbul'da Kutsal Ruh Katedralinde Epikoposluk kutsanma

Papa Hazretleri piskoposlukta iyi tanınmış Türkiye'de İstiklal Caddesinde Santa Maria de Draperis kilisesinde 10 seneden fazla görevli olan bir meksikalı fransisken papazı atadı. Roma'da Antonianum Pontifikal Üniversitesinde eski Rektör, Türkiye'de Din arası Ökümenik Diyalogu Uluslararası Kardeşliğin Birliği ve kısa zaman önce Genel Viker oldu.

 

 

Ortada Peder Ruben Tierrablanca Gonzales episkoposluk kutsanmadan önce ve sağ tarafta İstanbul'da Santa Maria de Draperis Başpapazı Peder Eleuthère

Ortada Peder Ruben Tierrablanca Gonzales episkoposluk kutsanmadan önce ve sağ tarafta İstanbul'da Santa Maria de Draperis Başpapazı Peder Eleuthère

Bu Episkoposluk atamasında Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Leonardo Sandri başkan olarak ve Baş Kutsayıcı İzmir Başepiskoposu Mgr Lorenzo Piretto ve Anadolu Katolik Kilisesi Paolo Bizetti ve Minör Kardeşlerin Birliği Genel Başkanı José Rodriguez Carballo ile görev aldı.

Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Leonardo Sandri

Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Leonardo Sandri

Türkiye'de Ermeni Apostolik Kilisesi Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, İstanbul Ekümenik Patrikhanesi’nden Patriği temsilen Ayvalık Metropoliti Athenagoras ve Süryani Kadim Kilisesi Patrik Vekili Metropolit Mgr Yusuf Çetin törene katılmak istediler, bu karşılıklı cemaatlerden bazen papazlar gibi.

 

 

Soldan Türkiye'de Ermeni Apostolik Kilisesi Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, İstanbul Ekümenik Patrikhanesi’nden Patriği temsilen Ayvalık Metropoliti Athenagoras ve Süryani Kadim Kilisesi Patrik Vekili Metropolit Mgr Yusuf Çetin

Soldan Türkiye'de Ermeni Apostolik Kilisesi Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, İstanbul Ekümenik Patrikhanesi’nden Patriği temsilen Ayvalık Metropoliti Athenagoras ve Süryani Kadim Kilisesi Patrik Vekili Metropolit Mgr Yusuf Çetin

Tabi ki Emerit Episkoposu Mgr Louis Pelâtre, Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan, Türkiye'de Asuri-Keldani Kilisesi Patrik Vekili Mgr François Yakan ve Süryanı Katolik Patrik vekili Mgr Yusuf Sağ bu etkinliğe de katıldı.

Sol taraftaki fotoğraf Türkiye'de Asuri-Keldani Kilisesi Patrik Vekili Mgr François Yakan, sağ taraftaki Süryanı Katolik Patrik vekili Mgr Yusuf Sağ ver ardından Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan Sol taraftaki fotoğraf Türkiye'de Asuri-Keldani Kilisesi Patrik Vekili Mgr François Yakan, sağ taraftaki Süryanı Katolik Patrik vekili Mgr Yusuf Sağ ver ardından Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan

Sol taraftaki fotoğraf Türkiye'de Asuri-Keldani Kilisesi Patrik Vekili Mgr François Yakan, sağ taraftaki Süryanı Katolik Patrik vekili Mgr Yusuf Sağ ver ardından Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan

Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales'in etrafında iki tane yardımcı papazlar vardı, İstanbul'un Latin Katolik Ruhani Reisliğin şansölye ve Türkiye'nin Piskoposluk Konferansının Sekreteri Peder Anton Bulai ve Minör Kardeşlerinin Birliği Genel Vikeri Peder Julio Cesar Bunader.

 

 

Ortada Mgr Ruben Tierrablanca, solda İstanbul'un Latin Katolik Ruhani Reisliğin şansölye ve Türkiye'nin Piskoposluk Konferansının Sekreteri Peder Anton Bulai ve sağda Minör Kardeşlerinin Birliği Genel Vikeri Peder Julio Cesar Bunader

Ortada Mgr Ruben Tierrablanca, solda İstanbul'un Latin Katolik Ruhani Reisliğin şansölye ve Türkiye'nin Piskoposluk Konferansının Sekreteri Peder Anton Bulai ve sağda Minör Kardeşlerinin Birliği Genel Vikeri Peder Julio Cesar Bunader

Anglikan, protestan, lutheran ve presbiteryen, süryani, ermeni papazlar İstanbul'dan, İzmir'den, İskenderun'dan... ve yurtdışından (Fransa, İtalya, Kore,...) inanılmaz çok diğer gelen başpapazlar, papazlar ve kardeşlerin yakınındaydı. Yeni episkoposunun kız kardeşi de bir meksikalı grup ile yolculuğu yaptı.

 

 

Hem tüm Türkiye'den hem de yurtdışından çok gelen papazlar
Hem tüm Türkiye'den hem de yurtdışından çok gelen papazlar Hem tüm Türkiye'den hem de yurtdışından çok gelen papazlar

Hem tüm Türkiye'den hem de yurtdışından çok gelen papazlar

Merhamet Jübilesinin Kutsal Kapısının geçişi ardından, bu törenin önemli zamanları İstanbul'un yeni Episkoposu Vatikan'dan gelen latince yazılı Kutsal Ruh Katedralının Başpapazı Peder Nicola Masedu tarafından okuması ile başladı.

Merhamet Jübilesinin Kutsal Kapısının soldan sağa fransisken elbise ile geleceğini Episkopos Peder Ruben Tierrablanca Gonzales, Emerit Episkoposu Mgr Louis Pelâtre ve İzmir'in Başepiskopos Lorenzo Piretto

Merhamet Jübilesinin Kutsal Kapısının soldan sağa fransisken elbise ile geleceğini Episkopos Peder Ruben Tierrablanca Gonzales, Emerit Episkoposu Mgr Louis Pelâtre ve İzmir'in Başepiskopos Lorenzo Piretto

İstanbul'un yeni Episkoposu Vatikan'dan gelen latince yazılı

İstanbul'un yeni Episkoposu Vatikan'dan gelen latince yazılı

Bu okumadan sonra, okuyucu mektubunu tüm katılımcılara gösterdi ve sonra orada toplanan tüm meclise, ve aralarında bulunan Türkiye'de Meksika Büyükelçi Martha Elena Federica Barcena Coqui, İstanbul'da Meksika Başkonsolos ve Konsolosunun personeli, İstanbul'da İtalya Başkonsolos Federica Ferrari Bravo ve İstanbul'da Belçika Başkonsolos Henri Vantieghem, artı Bresilya, Holanda ve Polonya’yı temsil eden diplomatlar.

 

İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu, Şişli ve Beşiktaş Belediyeleri, İlçe Emniyet Müdürlüğü temsil edildi.

Peder Nicola Masedu Vatikan'dan gelen yazısı tüm Episkoposlara ve ardından tüm meclise gösterdi
Peder Nicola Masedu Vatikan'dan gelen yazısı tüm Episkoposlara ve ardından tüm meclise gösterdi

Peder Nicola Masedu Vatikan'dan gelen yazısı tüm Episkoposlara ve ardından tüm meclise gösterdi

Katılanlarda İstanbul'da İtalya Başkonsolos Federica Ferrari Bravo ve İstanbul'da Belçika Başkonsolos Henri Vantieghem

Katılanlarda İstanbul'da İtalya Başkonsolos Federica Ferrari Bravo ve İstanbul'da Belçika Başkonsolos Henri Vantieghem

Vaazın ardından, kural olduğu gibi Kardinal Sandri, yeni olacak episkoposa imanı korumaya ve onun görevinin gerektirdiği işleri yapacağına dair verilen söz hakkında bir takım sorular sordu ve Peder Ruben olumlu olarak cevapladı.

 

 

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Kardinal Sandri sorduğunu sorulara cevap veriyor

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Kardinal Sandri sorduğunu sorulara cevap veriyor

Sen Antuan kilisesinden muhteşem sesli Peder İosif Robu tarafından Azizlerinin litanileri söylenerek yeni olacak episkopos kutsayanın önünde boylu boyunca uzanmaya ve dinleyiciler diz çökmeye davet edildi.

 

 

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni

Geleceğin episkoposu Kardinalın önünde diz çöktü önce kardinal ve sonra diğer episkoposlar tarafından ellerinin yerleşmesini almak için.

 

 

Türkiye'nin Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan yeni Episkoposa ellerinin yerleşiyor

Türkiye'nin Ermeni Katolik Başepiskopos Mgr Levon Zekyan yeni Episkoposa ellerinin yerleşiyor

Kutsama duasını söylemeden önce Mgr Sandri sonra geleceğini episkoposunun başın üstünde açık İncil kitabı koydu.

Kardinal Sandri İncil kitabı yeni İstanbul'un Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales başın üstünde açık İncil kitabı koyuyor (fotoğraf kredisi O.F.M)

Kardinal Sandri İncil kitabı yeni İstanbul'un Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales başın üstünde açık İncil kitabı koyuyor (fotoğraf kredisi O.F.M)

Tören Peder Rubenin başının kardinal tarafından kutsal yağ sürme ile devam edildi ve ardından sağ yüzük parmağına sadakat sembolü yüzüğü vermeden önce İncil kitabı verdi.

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Kardinal Sandri tarafından Kutsal yağ sürme
İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Kardinal Sandri tarafından Kutsal yağ sürme

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales Kardinal Sandri tarafından Kutsal yağ sürme

Yeni Episkoposun sağ yüzük parmağına sadakat sembolü yüzüğu verme

Yeni Episkoposun sağ yüzük parmağına sadakat sembolü yüzüğu verme

Kardinal piskopos asası ellerin arasından vermeden önce ve koltuğun üstünde oturmaya davet etmeden önce yeni Episkoposun başının üstüne piskopos başlığı koydu.

 

Tüm episkoposluk süslenme ile, yeni Episkopos Kardinal, ve ardından tüm olan Episkoposlar ve papazlar tarafından barış öpücüğü aldı.

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca piskoposluk başlığı verme

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca piskoposluk başlığı verme

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni
Soldan sağa İzmir Başepiskoposu Mgr Lorenzo Piretto, Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Leonardo Sandri, yeni İstanbul'un Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales ve flu olarak Emerit Episkopos Mgr Louis Pelâtre

Soldan sağa İzmir Başepiskoposu Mgr Lorenzo Piretto, Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Leonardo Sandri, yeni İstanbul'un Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales ve flu olarak Emerit Episkopos Mgr Louis Pelâtre

Anadolu Katolik Kilisesi Paolo Bizetti

Anadolu Katolik Kilisesi Paolo Bizetti

Evkaristiya töreni bittikten sonra, Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales orta yoldan ve nefin sonuna kadar bir gidiş-dönüş yaptı ve bu sırada ilahiler yöneten Galata'da Sen Piyer ve Paulus kilisesinden Başpapazı Peder Claudio Monge farklı dillerden ve ritüellerden 800 kişi ile çok özel ve sıcak an, kanon olarak Jubilate Deo söyletmeyi başardı.

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni
İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni

Yeni Episkopos sözü aldı özellikle bu etkinlikte birlikte bulunanlara teşekkür etmek için ve yeni görevinin taahhütlerini anmak için.

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni
Solda İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales ve sağda Emerit Episkopos Mgr Louis Pelâtre

Solda İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca Gonzales ve sağda Emerit Episkopos Mgr Louis Pelâtre

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni

Keldani, süryani katolik ve ermeni katolik korolar ile bu özel ve muhteşem törenin final prosesyon olmadan önce, yeni apostolik viker ve ardından farklı kutlamacılar tarafından sicil imzalandı.

İstanbul'un yeni Episkopos Mgr Ruben Tierrablanca'nın Episkoposluk kutsanma töreni

Buraya tıklayarak, fransızca versiyonu okuyabilirsiniz.

Partager cet article
Repost0
22 avril 2015 3 22 /04 /avril /2015 13:56

Fransızca versiyonu Zaman Fransa sitesinde 20 nisan 2015 yayınlamış

 

Cumartesi 11 nisan 2015 tarihinde saat 18 civarında, Konstantinopolis'te ilk katedral Aya İrena’da koronun yerleştirildiği sahnede, başka bir koro, farklı mezhepten yaklaşık altmış erkek ve kadın, bu akşamki konser için prova yapıyorlar, bu ünlü Antakya Medeniyetler Korosudur.

 

Museviler, ermeniler, katolikler ve ortodokslar, sünniler ve aleviler sekiz seneden beri birlikte güç ve mutlulukla halk şarkıları ama özellikle farklı dinlerden çok ünlü ilahiler söylüyorlar ve şüphesiz bunun neticesinde hoş ürpertiler yaşanıyor.

11 nisan 2015 - Antakya Medeniyetler Korosu Aya İrina'da İstanbul'da

11 nisan 2015 - Antakya Medeniyetler Korosu Aya İrina'da İstanbul'da

Bu özel koronun başında Yılmaz Özfırat, tükenmek bilmeyen benzersiz bir enerjiye sahip olan bir bey, topluluğunu öğretmen eli ile değil de bir İnsan eli ile yönetiyor sadece...

 

Bu koroda, gerçekten “İnsan” öne geçiyor ! Bu zenginliği ortaya koyan işte o insan varlığı…

11.04.2015, Aya İrina'da Antakya Medeniyetler Korosunun provası

11.04.2015, Aya İrina'da Antakya Medeniyetler Korosunun provası

Herşey 2007 yılında başladı. Yılmaz anlatıyor : “Kültür ve Turizm Bakanlığının her yıl geleneksel olarak bir ilden start alan Turizm Haftası kutlamaları sebebiyle Hatay Valiliğinde yapılan toplantıda tarafımca ortaya atılmış bir projedir. Koro fikrinde sayın Şener Şen’in Selamsız Bandosu filmi esin kaynağı olmuştur.”

 

Yılmaz devam ediyor : “Hatay bir kaynaklarla dolu bir il olmasına rağmen maalesef gerekli ilgiyi görememiş olması bu koro fikrini güçlendirdi.Toplantıyı yöneten dönemin Hatay vali yardımcısı beni görevlendirdi ve bana “sen bu projenin koordinatörüsün, başla” dedi bende müzik öğretmeni arkadaşım Şeyda Koyaş hanımefendiye projemi anlattım. Yaklaşık 5 hafta gibi kısa bir sürede her gece bir topluluğu ziyaret ederek onları, düşüncelerini dinledik bu da koronun oluşmasına çok faydalı oldu ve 15 nisan 2007 de koroyu hayata geçirdik. Bizim çalışmalarımızdan önce bu toplulukların ve kanaat önderlerinin fikir ve düşünceleri alındı onların desteği koronun oluşmasında çok önemli bir yer tutmuştur.”

Yılmaz Özfırat, Antakya Medeniyetler Korosunun şefi

Yılmaz Özfırat, Antakya Medeniyetler Korosunun şefi

Daha sonraki yıllarda, Şeyda hanım evlendi ve İstanbul'a yerleşti. Bu defa koroyu yönetme işini de ben üstlendim. Koro içerisinde 2 imam, 2 ortodoks papaz, öğretmen, avukat, doktor, ev hanımı, emekli, öğrenci, hemşire, manifaturacı, iş adamı, v.b gibi farklı mesleklerden kişiler bulumaktadır.”

 

Yılmaz Özfırat açıklamalarına devam ediyor : “Başlangıçta, her topluluk (tu peux aussi dire: “her medeniyetin topluluğu” kendi parçasını okuyordu, giriş ve final parçaları ise ortaktı. Oysa bizim esas yapmaya çalıştığımızla bu şekil pek örtüşmüyordu ve bunun üzerine, koro içerisindeki her kişinin diğer medeniyetin şarkısını ve ilahisini de söylemesi gerektiği düşüncesiyle koronun yapısını değiştirdik, çünkü bu şekliyle aslında yine grupları birbirinden ayrıştırdığımızı fark ettik.”

Antakya Medeniyetler Korosunun Konseri Aya İrina'da İstanbul'da, 11 nisan 2015 yılında

Antakya Medeniyetler Korosunun Konseri Aya İrina'da İstanbul'da, 11 nisan 2015 yılında

"Koro ilk konserini verdikten sonra üzerimizde büyük bir bürokrasi baskısı hisettik ve bu yapılan çalışmanın daha serbest ve daha özgür olma düşüncesiyle koroyu 2008 yılında dernekleştirmeye karar verdik. Bu esnada ise Gökkuşağı isminin aslında koromuza çok yakışmadığı ve birazda hafif kaldığı düşüncesiye Türkiye'nin Hatay'ında yaşayan Medeniyetleri gösterme düşüncesiyle koronun ismini değiştirdik."

 

Dünyanın ilk kiliselerinden biri (Sen Piyer) Hatay'dadır, dünyada ilk defa Hıristiyan kelşmesi burada söylenmiştir, Anadolu'nun ilk Camiisi buradadır ve dünyada ilk defa müslüman olmayan bir kişinin ismi bir camii'ye burada verilmiştir (Habibi Neccar Camii).

 

Dünyada tek olan başka bir ırkın egemenliğinde bozulmadan ve asimile olmadan kalabilen tek ermeni Köyü (Vakıflı) da Hatay bölgesindedir.

 

Başlarken, 75 kişi korodaydı, hepsi amatör, 15 musevi, 15 ortodoks, 15 sünni, 15 alevi ve 15 katolikti. O zamandan beri koro zenginleştirildi ve bugün 120 kişiyi içine alıyor. Hepsi ya da bir bölüm hem Türkiye'de hem dünya'da farklı yerlerde verilen konserler için seyahat ediyorlar.

Aya İrina İstanbul'da, Antakya Medenyetler Korosunun konseri 11 nisan 2015'te

Aya İrina İstanbul'da, Antakya Medenyetler Korosunun konseri 11 nisan 2015'te

Yılmaz Özfırat şunu da anlatıyor : “Koro, dünyaya sadece Barış ve Hoşgörü mesajı vermektedir. İnsanlığı doğruya ve güzelliğe çekmeyi hedeflemektedir. Şu anda, halen yüksek sesle dile getirilen mezhep ve din savaşlarının aslında Allah katında ne kadar yanlış olduğunu ve “Yaratılanı seviyoruz Yaradan dan ötürü” felsefesini dünyaya Türkiye örneği ile göstermek istiyoruz.

 

Bize birileri “Bunu nasıl başardınız” diye sorduğu zaman, biz de onlara : “Siz bunu nasıl başaramıyorsunuz diye soruyoruz. Bizim yaptığımız aslında işin doğrusu iken, sanki yanlış olan bizmişiz gibi algılanmasının çok manidar olduğunu düşünüyorum.

Antakya Medeniyetler Korosunun bölümü İstanbul'da

Antakya Medeniyetler Korosunun bölümü İstanbul'da

Hemen hemen yetmiş yaşlarında ve musevi cemaatinden olan İbrahim Cemal başlangıçtan beri koro üyesidir. Antakyalıdır, tüm hayatı boyuncu emekliliğine kadar kumaş satmış ve şehirin sinagoguna gitmiştir.

 

“Cemaat başkanımız ve de koro başkanımız bizi seçti. 2007 yılından beri benim için çok şey değişti” diye anlatıyor. Çok arkadaş edindim herkesle arkadaşlık kurup kardeş gibi yaşadık inanın çok güzel bir ortamdayız ben bu yaşta hala korodan kopamyorum çünkü başta Yılmaz Özfırat vede erkek ve bayan arkadaşlarım hepimiz kardeş gibiyiz, bir birimizi çok severiz.”

Aya İrina'nın önünde Antakya Medeniyetler Korosu

Aya İrina'nın önünde Antakya Medeniyetler Korosu

Jan Dellüller Antakya Azizler Aziz Petrus ve Pavlos Rum Ortodoks Kilisesi pederdir ve 2007 nisan ayından beri diğer peder Dimitri ile birlikte korodadır. “Hatay’da Turızm Haftası başlangıcı için açılış yapılacaktı, valilikte toplantı yapıldı Hataya özgü bir etkınlık için sonucunda her etnık yapıyı temsilen tüm cemaatlarden oluşan bir koro fikri benimsendi ve çalışmalara başlandı çok ses getırdı ve o doku bugünkü halını aldı. Bugün dünyanın sevgi ve barışa ıhtıyacı var, koro her davet edilen yerde konser verir, insanlarla bırarada yaşama kültürünü tanıtır.”

Antakya Medeniyetler Korosunun konseri İstanbul'da, 11 nisan 2015'te

Antakya Medeniyetler Korosunun konseri İstanbul'da, 11 nisan 2015'te

Ahmet Yatmaz, Suriye sınırının yanında Antakya ilçesinde Yayladağı köyünde Ordu Camii'nde imamdır ve 2012 yılından beri korodadır. “Böyle bir koronun varlığından haberdar olunca müracaat ettim ve böylece başlamış oldum. Her görüşten ve farklı dinlerden gelen insanlara sadece insan gözüyle bakmayı öğrendim. Değişik yerler görüp değişik insanlar tanıdım. Dünyanın yaşadığım ülke ve yerden ibaret olmadığını anladım.” diyor.

Antakya Medeniyetler Korosunun bir kaç korocu

Antakya Medeniyetler Korosunun bir kaç korocu

Antakya Medeniyetler Korosu, farklı inançların barış ve hoşgörü modeli

2012 yılında, Antakya Medeniyetler Korosu 231 üyesiyle Barış Nobel Ödülü içindeydi. Kendisi kutsama almadı ama kesinlikle kardeşlik ve hoşgörü gerçek bir modeldir hem Türkiye’nin dört köşesinde verdiği konserlerle (başlangıçtan beri yaklaşık 300 tane) hem de diğer ülkelerde, örneğin Fransa'da, Almanya'da, Yunanistan'da. Avrupa Parlamento’su, Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nde de şarkılarını söyledi.

Karadeniz halk şark ve dans Antakya Medeniyetler Korosu tarafından tanımış

Karadeniz halk şark ve dans Antakya Medeniyetler Korosu tarafından tanımış

Hem Yılmaz Özfırat, hem de Musevi emekli İbrahim, ortodoks papazı Jan ve imam Ahmet hem Gazze'de Yahudiler ve Filistinlerin önünde, hem de Suriye'de ve dünyada başka hassas noktalarda bir gün ilahi söylemeyi arzu ediyorlar, bu ülkelerde Insan başka idealler için unutulmuş fakat bunlar ne musevi, ne de hristiyan, ne de müslüman dinine ait.

 

Eğer bu iyi niyetli erkekler ve hanımlar, tolerans göstererek, seslerini birleştirerek ve bize böyle örnek olarak ,beraber barış içinde günlük yaşamlarını gerçekleştirebiliyorsalar neden biz beraber daha iyi yaşamak için onları örnek almayalım? Hepimizin bu yaşam binasına birer taş koymamız gerekir...

Yılmaz Özfırat Antakya Medeniyetler Korosu ile

Yılmaz Özfırat Antakya Medeniyetler Korosu ile

Burası tıklayarak, fransizca versiyonu okuyabilirsiniz.

 

Daha fazla bilmek için, korosunun internet sitesi burası.

 

11 nisan 2015 yılında Aya İrina'da verilen konserinin bir kaç tane video ekstreleri :

https://www.youtube.com/watch?v=fEwIWXzYuY4

https://www.youtube.com/watch?v=hSB6ruLZBGY

https://www.youtube.com/watch?v=toM3ToYj5S4

Partager cet article
Repost0
30 décembre 2014 2 30 /12 /décembre /2014 05:16

 

 

İstanbul’da arife günü ya da 25 aralık’taki Noël için yaşanmak istenen ortama göre seçilen yer farklı hava verir.

 

Bu yıl, Doğuş bayramı için gittiğim üç kiliseden ikisi banaçokça farklı tarzlar görme imkanını sağladı.

 

İlk randevu İstanbul keldani cemaaatinin toplandığı Saint-Esprit Harbiye katedralinde saat 18 den itibaren birinci saatte birlikte yapılan duaları takiben Türkiye Asuri-Keldani Patrik Vekili Monsenyör Yakan’ın başkanlık ettiği Noël ayini idi.

 

  2014-8364-copy.jpg

                     Noel gecesi İstanbul'daki Kutsal Ruh katedralinde keldani cemaat ile


Bu ayin Papa François’in geçen 29 kasımda gelişindeki gibi, dernier yaklaşık 800 müminin iyi- kötü yerleşip doldurduğu katedralde keldanice ve arapça okumalar ile zenginleştirilerek ve arapça dilinde okumalarla yapıldı.

 

Küçük büyük herkes bu hem ailevî ve törenli bayram için çok belirgin coşku içinde toplanmıştı.

 

  2014-8414-copy.jpg

                  Keldani cemaatının Noel gecesinin ayini Kutsal Ruh Katedralinde İstanbul'da

 

Buradan birkaç yüz metre ileride birkaç bin kişi de her yıl olduğu gibi İstiklal Caddesindeki Saint-Antoine kilisesinde randevulaşmıştılar.

 

Bahçesi ve içersi ağzına kadar dolu olan dünyanın tüm ülkelerinden ve inançlarından kadın ve erkeklerin ziyaret ettiği bu evrensel mekân, hem görkemli dekoru hem de bayram kutlaması havası ile müminleri ve meraklıları hayran bıraktı.

 

  2014-8464-copy.jpg

                       İstanbul'daki Sen Antuan kilisesinde, 24 aralık 2014 yılında

 

Bir saaatlik filipin ve afrikalı koroların ilahilerden ve her yıl olduğu gibi kutlamanın bir bölümüne katılmak üzere gelen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın dileklerinden sonra söz konusu ayin artık başlayabilirdi.

 

  2014-8669-copy.jpg

                        Afrikan koro İstanbul'da Sen Antuan kilisesinde Noel gecesinde

 

Dini bölge mensubu iki genç tarafından canlandırılan Meryem ve Yusuf, doğuşu kutlanan çocuk İsa’yı taşımak için kalabalıkta zorlukla yol açarak sunağa geldiler...

 

  2014-8559-copy.jpg

          Meryem ve Yusuf çocuk İsah ile, İstanbul'da Sen Antuan kilisesinde, 24 aralık 2014


Sözün tam anlamıyla türkçe, ingilizce ve italyanca ihtişam ve yücelikle kutlanan bu bayram, bu olayın seviyesine yakışır bir tarzda toplulukların Saint-Antoine kilisesine taşınmasına ve Noël sihrinin tekrar tekrar yaşanmasına vesile oldu.

 

  2014-8577-copy.jpg

                              Noel gecesi 2014 İstanbul'da Sen Antuan kilisesinde


Ertesi gün ise 25 yıldan bu yana ilk defa olarak, en büyük ada olan Büyükada’da yerleşik bulunan muhteşem San Pacifico kilisesinde ,bu kilisenin bağlı olduğu Beyoğlu Santa-Maria de Draperi dinsel bölgesinden gelen Fransisken Peder Marcelo tarafından bir Noël ayini gerçekleştirildi.

 

  2014-8871-copy.jpg

          İlk Noel ayini yaklaşık 25 seneden beri San Pacifico kilisesinde Büyükada'da 2014 yılında


San Pacifico, bu yıldan itibaren keşfedilmeyi hakeden bu küçük harika eseri tanımak için kalabalık olarak gelen halka her gün açıktır (Saat 9 ve 13 ve 14 ile 17 arası) ve bundan böyle her Pazar günü saaat 11 de bir ayin vardır.

 

  2014-8866-copy.jpg

                                           Büyükada'daki San Pacifico kilisesinde kreşi

 

Büyükada’ya gelecek ziyaretiniz esnasında aklınızda olsun!

 

Buraya tıklayarak, fransizca versiyonu okuyabilirsiniz.

 


Partager cet article
Repost0
9 décembre 2014 2 09 /12 /décembre /2014 05:34

 

 

Papa Francesco'nun geçen 29 ve 30 kasımdaki İstanbul ikametinin üzerinden işte bir hafta geçti, fakat onu bekleyenler, ona yakın olanlar için bu sevinç ve heyecan anlarının görüntüleri hâla zihinlerde ve kalplerdedir.

 

                            21 - IMG 3682 copy

              Papa Francesco, 29 kasım 2014 yılında Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde İstanbul'da


Bir aydan beri, dört komisyona ayrılmış olan kişiler, ayin için (8 kişi), biletler için (3 kişi), güvenlik için (40 kişi) ve medyalar için (6 kişi) bu unutulmayacak randevunun başarılması için her taraftan faaliyet içinde idiler. Aynı şekilde, diğer iki küçük komisyona mensup olan ve Papa’ya Vatikan Büyükelçiliğinin binasında hizmet ile yükümlü kişiler de, onun havaalanında karşılanmasından gidişine kadar, Papa ile seyahat eden 70 akredite yabancı gazeteciler gibi çalışıyorlardı.

 

Son günlerde, hem Papa’nın yönettiği Kutsal Ruh katedralinde 29 Kasım öğleden sonra yapılan evkaristik ayini esnasında, hem de, daha önce, yakında bulunan Vatikan Büyükelçiliği binasında farklı katolik toplumları temsilcileri ile buluşması sırasında yaşananlar, sanki coşku içindeki bir arı kovanına benzetilebilirdi.

 

  2 - IMG 3369 copie

                         İstanbul'daki Kutsal Ruh katedralinde Papa Francesco zihayretten önce

 

On kadar keldani hanım, mobilya ve diğer aksesuarları siliyorlardı ve on kadar ıraklı genç de masa ve iskemlelerin taşımasını yapıyorlardı ve daha önce papalık ziyaretlerinin organizasyonunda bulunmuş birkaç kıdemli kişi de herşeyi yönetiyordu.

 

Katedral korosu mensupları 22 kişi, keldanilerden (20 kişi), ermenilerden ve süryanilerden (sırasıyla 10 ve 8 kişi) ayini şenlendirecek farklı ilahilerin provasını yaparlarken, iki rahibe de bu vesile ile getirilmiş olan 70 dinsel tören giysisini hazırlamakla görevli idiler.

 

  3 - IMG 3564 copy

                İstanbul'daki Kutsal Ruh Katedralın Başpapaz Peder Nicola bir korosu bölüme ile


Katedralde bulunamayan ve ayini izleyemeyen inananlar ve meraklıların bu anı direkt olarak yaşayabilmelerini sağlamak üzere, önceden, TRT ulusal televizyon kanalından iki ekip, katedralin içine dört tane dev ekran, bahçede bir tane ve ek olarak da İstiklal Caddesindeki Sen Antuan kilisesinde bir ekran yerleştirmeye gelmişlerdi.

 

Bu olağanüstü maceranın yaşanması esnasında, toplam olarak, yaklaşık 200 erkek ve kadın, Aziz Peder’in karşılanması için ve Papa Francesco'nun ziyaret programında yer alan farklı randevulardaki bütün diğer davetlilerin ağırlanması ile ilgili olarak bir araya geldiler.

 

  3B - IMG 3521 copy

      İstanbul'daki Kutsal Ruh katedralının avlusunda Papa Francesco ziyarettinden birkaç saat önce

 

Papa’nın, Sultanahmet Camii’nin ziyareti ve orada İstanbul Baş Müftü’sünün yanında mihrabın önünde sessiz ibadeti sonrasında, Aya Sofya’yı gezmesi ve tanıması onu hayranlık ve şaşkınlığa boğdu.

 

Yaklaşık 1 milyar 300 milyon insandan oluşan Katolik Kilisesi’nin başında bulunan ve Fakirlerin azizi Asizi’li Francesco’ya atfen Francesco adını almış olan (« Francesco barışın adıdır ve benim kalbime de böyle gelmiştir.») Papa Francesco, daha sonra beyaz giysileri içinde, Harbiye semtinde bulunan Vatikan Büyükelçiliğin bahçesine geldi.

 

  4 - IMG 4065 copy

 Papa Francesco ve Episkopos Mgr Louis Pelâtre İstanbul'da Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde, 29 kasım 2014

 

Orada, elli kadar ve her yaştan kadın, erkek ve çocuk, İstanbul’un farklı katolik cemaatlerini temsil eden insan (latin, ermeni, keldani ve süryani) başlarında temsilcileri ile, İstanbul Episkoposu Mgr Louis Pelâtre ve yeni atanan Katolik Ermeni Başpiskoposu Mgr Levon Zekiyan, Antakya ve tüm Doğu Süryani Katolikleri Patriği Kutlu Yusuf III Younan Ignace, Türkiye Asuri Keldani Patriklik Elçisi Mgr François Yakan ve Katolik Süryani Patrik Elçisi Mgr Yusuf Sağ Papa’yı bir sevinç ve coşku havası içinde karşıladılar.

 

  5 - IMG 3912 copy

Papa Francesco ve Keldani cemaatının temsil eden grubuyla Türkiye Asuri Keldani Patriklik Elçisi Mgr François Yakan ile, 29 kasım 2014 İstanbul'daki Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde

 

İzmir Başpiskoposu ve Piskoposluk Konferanslık Başkanı Mgr Franceschini’nin hoşgeldiniz konuşması dinlemeden önce, Papa, hayranlık ve sıcaklık dolu bir ortamda herkesi selamladı ve onların herbiriyle ayrı ayrı birkaç kelime konuştu, gençlerle selfi versiyonunda, ve diğerleri ile de grup halinde fotoğraflar çektirdi. Daha sonra, Türkiye Vatikan Büyükelçi Mgr Lucibello ve birkaç imtiyazlı kişi ile binanın içinde özel bir görüşmeye girmeden önce mikrofonu alan Papa, kısaca kendisini karşılamaya gelenlere teşekkür etti.

 

  6 - IMG 3908 copy

            Selfi Papa Francesco ile, İstanbul 29 kasım 2014, Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde

 

   7 - IMG 3988 copy

  Papa Francesco Türk Katolik Gençler ile İstanbul'daki Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde, 29 kasım 2014

 

Türkiye katolikleri adına en çok beklenen an, şüphesiz 29 Kasım’da Kutsal Ruh katedralinde Constantinopolis Ekümenik Patrik 1.nci Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan ve Ortodoks Süryani Metropoliti, Mgr Yusuf Çetin mevcudiyetlerinde, Aziz Peder tarafından yönetilecek olan evkaristik kutlama ayini idi.

 

  16 - IMG 5213 copy

                              Constantinopolis Ekümenik Patrik 1.nci Bartholomeos

 

Papa’nın katedral’a girişi saat 15.30’da, katedralin bahçesinde bir güvercinin salıverilişi ile vurgulanarak gerçekleşti, daha sonra Aziz Peder katedralin orta sahasından «yaşa» ve «hurra» şeklindeki çeşitli sevgi ve sevinç tezahüratları altında ve her taraftan ona dokunmak ve kucaklamak sımsıkı tutmak isteyen ellerle çevrili olarak ve gülücükler ve pankartlar içinde, çeşitli insanlar arasından orta yoldan yürüyerek içeri girdi.

 

  10 - IMG 5029 copy

                Papa Francesco İstanbul'daki Kutsal Ruh Katedralınına girerken, 29 kasım 2014

 

Papa tarafından,yanında Patrik 1.nci Bartolomeos olarak yönlendirilen kortej, daha sonra sunağa doğru yöneldi. Papalık Kutlamalar ve Litürjiler Başkanı Mgr Guido Marini, ve ona asiste eden Mgr Jean-Pierre Kwambamba Ması ve Mgr Vincenzo Peroni, üç kardinal, iki diyakos, yedi kutlamacı ve koronun sekiz çocuğu Aziz Peder’in etrafında toplandılar.

 

  11 - IMG 2 copy

       Papa Francesco'nun Kutsal Ruh katedralinde dini görevliler tarafından karşılanışı, 29 kasım 2014

 

  12 - IMG 5164 copy

                     Papa Francesco, İstanbul'daki Kutsal Ruh Katedralinde, 29 kasım 2014

 

Katedral sahasında, yerleşik 750 kişi arasında, 70 kilise mensubu ilk sıralarda yerleşiktiler ve onları takiben protokol görevlileri ve inananlar ve tribünlerde çok sayıda gazeteci ve korolar heyeti yer almakta idiler. Katedralin bahçesinde onlarca kişi iskemleler üzerinde yer almışlardı bu vesile ile ve direkt yayını izlemek üzere komşu terasta kameralar ve fotograf makineleri teras üzerinde yerleştirilmişti ve tekrar tespite devam etmek üzere katedralden çıkışı bekliyordu.

 

Dualar, altı dilde okundu ve üç nesilden oluşan bir aile, evkaristiyadan önce armağanların sunumunu yaptılar.

 

  13 - IMG 5168 copy  

                 Papa Francesco Kutsal Ruh Katedrali ayin tezgahını tütsemesi, 29 kasım 2014

 

  14 - IMG 4473 copy

 Papa Francesco ile Constantinopolis Ökümenik Patriği Birinci Bartolomeos İstanbul'daki Kutsal Ruh katedralinde, 29 kasım 2014

 

Bu kutlama töreninin ardından, Papa ilk ziyaretini ekümenik bir dua için Fener Patrikliğine yaptı ve ziyaret Patrik Bartolomeos ile özel bir görüşme ile tamamlandı.

 

30 kasım Pazar günü, Fener’e, İlahi Ayine ve havari Aziz Andreus bayramına katılmak için tekrar gitmeden önce, papalık temsilciliğinde yapılan özel bir ayin sonrası, Papa Francesco orada, özel bir görüşme için Türkiye Hahambaşı İshak Haleva’yı karşıladı.

 

                           17 - IMG 4735 copy

Papa Francesco İstanbul'da Fener'deki Patrikhanesindeki Aya Yorgi Kilisesinde Aziz Andreas bayramı ayininin, 30 kasım 2014


Fener’de, kutlama ve Patrik tarafından yapılan nutuk sonrası, söz alma sırası Papa’ya geldi. Konuşmasında şu olguyu vurguladı : «  Katolikler ve Ortodokslar arasında barış ve uzlaşma yolu’nun açılması bizim sayın seleflerimiz Ekümenik Patrik Athenagoras ve Papa VI. Paul’ün elli yıl önce buluşması ve Sayın Kutlu Bartholomeos 1. ile bizim de tekrar Rab İsa Mesih''in ölüp dirildiği şehirde bunu anmamız ve buluşmamız bir tesadüf değildir. »


Konuşması, fakirlere, dünyadaki çatışmalarda kurban edilen insanlara ve çok sayıda ümitsizce yaşayan gençlere adanmıştı.

 

  18 - IMG 4922 copy

 

Constantinopolis Ökümenik Patrikhanesi Aya Yorgi kilisesinde Ökümenik Patrik Birinci Bartolomeos'un Papa Francesco'ya Aya Andreas yortusu bayramı vesilesiyle yaptığı konuşma, 30 kasım 2014

 

  19 - IMG 13 copy invitation

Patrik I. Bartholomeos'a Papa Francesco'nun gönderilen konuşma Aya Andreas yortusu bayramının ayininin Patrikhanesinin Aya Yorgi kilisesinde, 30 kasım 2014


Katolik ve ortodoks kiliselerinin bu iki temsilcisi, beraberce ve el elle, şiddetli yağan bir yağmur altında, davetliler ve gazeteciler kalabalığını kutsamak ve selamlamak üzere birlikte Patrikliğin balkonuna çıktılar.

 

Aynı zamanda, bütün Hristiyanlar ve özellikle Katolikler ve Ortodoksların birliği ve ilerlemesi yolunda gayretlerini hızlandırmak ve güçlendirmek üzere müştereken bir deklarasyon imzaladılar.

 

                          20 - IMG 5114 copy

 Papa Francesco ile Constantinopolis Ökümenik Patriği Birinci Bartolomeos'un, Constantinopolis Patrikhanesi balkonundan halkı selamlamaları, 30 kasım 2014

 

Papa, öğleden sonra, ikametine son vermeden ve akşam üzeri Roma’ya dönmek üzere Atatürk havalimanı yolunu almadan önce, Boğaz kıyısında Kutsal Ruh katedralinde İstanbul Salezyen cemaatinin yükümlülüğüne alınmış olan Süriye ve Irak mültecilerinin çocukları ile buluştu ve sonra da Mesrop II Mutafyan’ı hastane yatağının başucunda ziyaret etti.

 

  1 - IMG 4013 copy

             Papa Francesco İstanbul'daki Vatikan Büyükelçiliğin bahçesinde, 29 kasım 2014

 

Papa’nın İstanbul’u bu ziyareti esnasında, bu beyazlı insana yakından veya uzaktan yaklaşan herkesin neler hissettiği konusunda mutlaka daha yazacak şeyler vardır, fakat bunlar, herkesin kalbinin derinliklerinde sakladığı gizli bahçede kayıtlıdırlar...

 

Burası tıklayarak, fransızca versiyonu okuyabilirsiniz.

 


 


Partager cet article
Repost0